Beyoğlu’nda taşların dili olsa da konuşsa!

Günümüzde film festivallerinin bir numaralı ev sahibi Beyoğlu, bu özelliğini de geçmişten alıyor. Beyoğlu’nda bugün başka amaçlarla kullanılan mekânlar, bir dönem tiyatro, sinema, opera ve müzikholleri ile entelektüellerin buluşma noktalarıydı.

Hazırlayan:  FAHRİ SARRAFOĞLU

Birçok sinema salonunun bulunduğu İstiklal Caddesi’nde bugün L.C Waikiki Mağazası’nın olduğu binada “Şark Sineması”, Akbank İstiklal Şubesi’nin yerinde “Şık Sineması” ve “Cinema Palace”, ING Bank binasında “Rus-Amerikan Sineması”, Centro Mağazası binasının yerinde “Yıldız Sineması”, şu anda kapalı olan Mega vizyon Mağazası’nın yerinde ise “Lale Sineması” vardı.

p

Sinema mı dediniz? O zaman doğru Beyoğlu’na

Galatasaray Lisesi’ne gelmeden karşımıza çıkan Şık Sineması’nın işletmecisi Kadri Cemali idi. ‘Holivut’ dergisini yöneten Cihat Muammer, bu iki sinemayı, ‘ikinci derecede filmler oynatmasına  rağmen rağbet gören sinemalar’ olarak niteliyordu.

Beyoğlu Yangını  ve At Cambazhanesinden dönen sinema

Bina 5 Haziran 1870’te çıkan ve Beyoğlu – Galata semtlerinde 5 bin dolayında yapıyı kül eden, bu arada yüzlerce insanın da yanarak ölmesine neden olan Beyoğlu yangınından sonra, Sultan Abdülaziz zamanında Agop KÖÇEOĞLU adlı Osmanlı vatandaşı bir iş adamı tarafından kışlık ev olarak yapıldı.

IMG_0106

Binanın günümüzde pasaj olarak kullanılan zemin katının ( B BLOK ) o yıllarda cins atların bakıldığı at ahırı olarak kullanıldı ve sonraki yıllarda at cambazhanesine dönüştürüldü.

Ve tekrar sinema oluyor…

1932 yılından sonra ise, bina yeniden tamir ve onarımdan geçirilerek bir eğlence ve sanat merkezine dönüştürüldü. Bu yıllardan sonra B Blokta yeniden kapsamlı ilave ve onarımlar yapıldı. Daha sonra sırasıyla 1948 yılında 1860 kişilik kapasite ve loca ile Beyoğlu’nun en güzel sinemalarından biri olan Atlas Sineması açıldı.

1951 yılında Devlet Tiyatroları genel Müdürlüğünden istifa eden Muhsin Ertuğrul tarafından Yapı Kredi bankasının da kurucusu Kazım Taşkent’inde katkılarıyla Küçük Sahne diye bilinen ve 300 kişi civarında kapasitesi olan Tiyatro Salonu işletmeye açıldı.

IMG_0113

Ulusal sanat tarihimize adını altın harflerle yazdırmış olan pek çok sanatçımız bu sahnede bilgi ve becerilerini geliştirdi. Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde yapılmış olması ve özellikle günümüzde İstanbul Devlet Sanatlar Galerisi Müdürlüğü olarak kullanılan Saray – Konak bölümünün dönemin mimari anlayışını yansıtması nedeniyle bina eski eser kapsamına alındı.

Geçmişi unutmadan geleceğe taşımak

Tarihinde hep kültür üreten Beyoğlu’nun bir misyonu olduğunu belirten Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan:“Farklı mimari tarzlara sahip binaların bulunduğu Beyoğlu’nda sanatçılar yaşardı.

Bir parça bunları hatırlatmak istedik. Çağdaşlık ‘Geçmişe bağlı ati, geçmişten kopmamış gelecek’ diye tanımlanıyor. Geçmişi unutmadan bugünü yaşayarak geleceği tasarlamaya çalışıyoruz.

IMG_0101

Beyoğlu’nda önem arz eden çok bina var. Örneğin Atlas Pasajı’na çok kişi gelip gidiyordur ama geçmişte nasıl bir yer olduğunu bilmiyordur. İnsanlar buradan geçerken dikkatli bir gözle bakmalı. Nihai hedefimiz, tarihi varlıklarımıza ve kültür mirasımıza ilgi çekmek. Kültür mirasımızı koruma konusunda da çalışmalar yapıyoruz. Son 4,5 yılda 3 bin 500 bina kendisini yeniledi. Yavaş yavaş bir duyarlılık da oluştuğunu görüyoruz.” şeklinde konuştu.

Yorum yapın