Son 5 yılda ithal lüks tüketime tam 76,4 milyar dolar harcadık. Yani yılda 13 milyar 739 milyon 600 bin dolar, ayda 1 milyar 144 milyon 966 bin dolar, günde 37 milyon 642 bin dolar, saatte ise 1 milyon 568 bin dolar harcanmış. Türkiye`nin lüks tüketim harcamalarının ortaya çıkardığı gerçek, petrolden sonra cari açığı tetikleyen en önemli unsur olduğunu ortaya koydu. Lüks tüketim kalemleri arasında kavun kabuğundan elmasa, peynirden muma kadar pek çok ürün yer alıyor. Lüks tüketim harcamalarının gıda ürünleri ve içecek kaleminde, 2003 yılında 1,6 milyar dolar, 2006 yılında 2,4 milyar dolar ve 2007 yılında da 2,6 milyar dolar olmak üzere toplam 10 milyar 766 milyon dolarımız yurtdışına gitti.
Dünya her ne kadar kriz tellallığı yapsa da yine de lüks tüketimden vazgeçmedi. Krizde bile dünya lüks tüketim için 235 milyar dolar harcadı. Pazarlama Araştırma Şirketi Millward Brown’un 30 bin marka üzerinde yaptığı BrandZ araştırmasının sonuçlarına göre dünyadaki kitlenin büyümesine bağlı olarak lüks tüketim de yükselişini sürdürüyor. 2007 yılında 220 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan lüks tüketim sektörünün, 2008′de de yüzde 7 oranında büyüme ile yaklaşık 235 milyar dolarlık ciroya ulaştığı tahmin ediliyor. Türkiye’de de lüks tüketimin dünyadaki gibi krizden etkilenmediğini belirten A Plus Lüks Markalar Fuarı’nın düzenleyicisi JNR Fuarcılık’ın Genel Müdürü Didem Coşkun, bu yıl da 27-28 Aralık’ta Hilton Convention Center’da 4 bin metrekarelik bir alanda düzenlenecek olan fuarda 1.5 milyar dolarlık ciro beklediklerini kaydetti. Geçen yıl fuara katılan firmaların 1.1 milyar dolarlık satış gerçekleştirdikleri açıklanmıştı.
Peki, lüks tüketime bu kadar para harcanıyor acaba mutlu oluyor muyuz? Lüks tüketim toplumdan topluma, kesimden kesime farklılık gösterirken, çoğu kişi için bu, insanın kendini mutlu hissetmenin bir yolu. Küresel çapta yapılan bir araştırma, lüks harcamalar yaptıktan sonra kendini suçlu hissedenlerin oranının azımsanmayacak kadar fazla olduğunu ortaya koydu. Sekiz bin 100 kişiyi kapsayan araştırmaya göre, üç kişiden 2’si ara sıra da olsa paraya kıyıp lüks harcamalarda bulunuyor. Ancak bu kesimin üçte biri daha sonra kendini suçlu hissediyor. Araştırmada yer alan Avrupalı, Asyalı ve Amerikalı katılımcıların yüzde 32’si, lüks harcama yaptıktan sonra kendini suçlu hissettiklerini dile getirdi.
Bu duruma, özellikle İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde rastlanıyor. İhtiyacı olmadığı halde alışveriş yapıp kendini kötü hissedenlerin çoğu ise kadın. Ancak Brezilya, Hindistan ve Hollandalı katılımcılar lüks harcamalardan sonra kendilerini suçlu hissetmediklerini dile getiriyor. Araştırmaya göre bu, özellikle Hindistan, Hong Kong ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaygın. Brezilyalılar, Fransızlar ve İngilizler ise, markası fazla fark edilmeyen lüks ürünleri kullanmayı tercih ediyor.
Şu soruyu rahatlıkla sorabilirsiniz ne yani adam milyoner ya da trilyoner harcama yapmasın mı? Dışarıda yemek yemek istedi gidip de Ocak başında mı yesin yoksa Hilton Otelinde ya da kalkıp özel uçağına binip Paris’te lüks bir lokanta da mı yesin… Tabii ki istediği yerde yiyebilir… Ama yeter ki dengede olsun, yeter ki bunun bir hava atma, diğer insanlara üstünlük, bir baskı bir hava atma özelliği olmasın. Yoksa Allah’ı Teâlâ demiyor ki hepiniz zühd hayatı yaşayın, bir lokma bir hırka yeter… Tam tersi Allah’ı Teâlâ nimetini kulunun üzerinde görmesini ister. Elbette en güzel, en iyi en lüksü alabilir ama yeter ki şükredenlerden olalım. Başkalarına zarar verecek hal ve hareketlerden uzak duralım…