NİYE KENDİ YAĞIMIZLA KAVRULMAYI UNUTTUK İYİCE

Dün haber ajanslarından geçen şu habere baktığımızda Türk ailesi olarak epeydir kendi yağımızla kavrulmayı unuttuğumuzu görüyoruz. Bakın haber şöyle: “Türk ailesinin borcu son dört yılda 7 kat artarken geliri sadece 2 kat arttı. Ailelerin 2003 yılında bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansman şirketlerine 13,4 milyar YTL olan borcu, 2007 yılı sonunda 100,6 milyar YTL’ye yükseldi….” Eskiden elimizde ne varsa değerlendiriyorduk, şimdi ise iki yılda bir mobilya değiştirir olduk. Eski mobilyaları ise ihtiyacı olan birine değil hemen çöpe… Hoş işe yarasa bile veya ihtiyacı olan birisi alsa deseniz bile eski mi kullanacağım deyip vatandaşlarımız  borçlanıp yeni mobilya alıyor…


İstanbul’a ilk geldiğimde ki sene 1990 yılıydı. Evimde kullandığım mobilyayı ikinci elden almıştım… Yaklaşık 2 yıl daha kullandıktan sonra evlenmeden önce yeni eşya aldık ve o eski eşyaları atmadık. Başka bir talebe evin ihtiyacını karşılamak üzere silip-süpürüp verdik uzun bir müddet de onlar kullandılar… Sonra mı onlarda tam iki yıl kullandıktan sonra yine çöpe atmadık ve nihayet sobada odun oldu… Şimdilerde doğalgaz geldiği için artık öyle eski mobilyayı kırıp yakarım diyen de yok. Camlar pimapen olunca, kapılar pimapen olunca eski ahşaplar doğru çöpe Evlendim ama TV sehpası alamamıştım. TV Büfesini çöpe atılsın diye kapıya konan eşyalardan almıştım… Neyse bizim zamanımızda şöyleydi, böyleydi diye okuyucularımızın üffff yine mi dedirtmemek kısa kesiyorum. …

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) “Ailelerin Borcu” raporuna göre, ailelerin borcu son 4 yılda katlanarak artıyor. Ailelerin borçlarının harcanabilir gelirlerine oranı ise dört yılda yüzde 7,5’ten yüzde 29,5’e çıktı. Ailelerin borçlarıyla birlikte, faize ödenen para miktarı da arttı. Faiz oranlarındaki düşüşe rağmen, sadece 2007 yılında 15,6 milyar YTL faize ödendi. Faiz ödemeleri ise ailelerinin harcamalarının yüzde 4,6’sını oluşturdu. 
32 MİLYON KREDİ BORÇLUSUTürkiye’de toplam 26 milyon 949 kişinin cebinde 56 milyon 284 bin adet kredi kartı bulunuyor. Diğer ülkelerde ödeme aracı olarak kullanılan kredi kartı Türkiye’de tam bir borçlanma aracına dönüşmüş durumda. Türkiye’deki kredi kartı müşterilerinin yaklaşık 12 milyonunun kredi kartı borcunu son ödeme tarihinde tümüyle ödemeyip borç bıraktıkları belirtiliyor. Vatandaşların, kredi kartı harcamaları nedeniyle yüklendiği borç miktarı ise 26,9 milyar YTL. Bunun 10,9 milyar YTL’sini taksitli alışverişlerden kaynaklanan borçlar meydana getiriyor.Türkiye’deki bankaların bireysel ve kurumsal toplam 32 milyon 326 bin borçlusu bulunuyor. Bankaların bu müşterilerden toplam alacağı ise 261,4 milyar YTL. Bankalara kredi borcu bulunanların 7 milyon 612 binini tüketici kredisi kullananlar oluşturuyor. Türkiye’de toplam 17 milyon aile bulunduğu dikkate alındığında, ailelerin yaklaşık yüzde 45’inin bankalara borçlu olduğu tahmin ediliyor. Bu kapsamda, 572 bin ailenin bankalara toplam 32,4 milyar YTL konut kredisi, 810 bin ailenin 8,7 milyar YTL’lik otomobil kredisi, 6 milyon 667 bin kişinin de ihtiyaç kredisi kullanımı nedeniyle borçlu durumda olduğu belirlendi.. 
ÖĞRENCİ BİLE BORÇLUYurt-Kur’un verilerine göre, 2007–2008 öğrenim yılında toplam 567 bin 591 öğrenci, yüksek öğrenim kredisi kullanıyor. Bu öğrencilerin her biri öğrenim süreleri boyunca devlete 8 -10 bin YTL arasında borçlandıkları için hayata daha öğrencilikte borçlu başladılar. Önceki yıllarda üniversiteyi bitiren ancak iş bulamayıp gelir elde edemedikleri için borcunu zamanında ödeyemeyen 610 bin 715 kişi de, toplam 260 milyon YTL borçlarından dolayı vergi dairelerinin icrasıyla karşı karşıya. Mezun olduğu halde, borcunu ödeyecek kazanç sağlayamayan 25 bin 206 öğrenci ise Kredi ve Yurtlar Kurumu’na başvurarak borcunun ödeme süresini bir yıl erteletti. Yüksek öğrenim kredisi nedeniyle toplam 1 milyon 204 bin genç devlete borçlu bulunuyor.
TASARRUF MU? O DA NE? Türkiye’de ailelerin, giderek daha fazla tüketip daha az tasarruf yapmaya başladığı ise dikkat çekti, Son üç yılda ailelerin mevduat, hazine iç borçlanma kağıtları, menkul kıymet yatırım fonu, bireysel emeklilik, repo ve nakit para gibi parasal varlıkları yüzde 64.5 oranında artarken, borçları yüzde 258 oranında arttı. 2004 yılında ailelerin parasal varlıklarının toplamı 190.5 milyar YTL, borçları 28.1 milyar YTL, borçların parasal varlıklara oranı yüzde 14.7’ydi. 2007 yılında parasal varlıkları 313,4 milyar YTL’ye, borçları 100,6 milyar YTL’ye, borçlarının parasal varlıklarına oranı ise yüzde 32.1’e ulaştı.

 

Evet, farkındayım değerli okurlarım bu hafta biraz uzun oldu yine. Ama hemen tedbir almazsak, yani hem tasarruf edip de israf etmezsek…Hem tasarruf edip hem de infakta bulunursak sokakta rahat yürürüz inşallah… .Yoksa çocuklarımıza anlatacak bol bol hikayeleriniz olur ona göre…

Yorum yapın