TÜRKİYE AVRUPA’NIN EN BÜYÜK İKİNCİ ÜLKESİ OLACAK

Şimdi değerli okurlarımız, Türkiye’nin borçları 200 milyar doları geçmişken, çari açık artıyorken işsizlik oranı artarken diyorsunuz ki Türkiye Avrupa’nın en büyük ikinci ülkesi olacak. Yani AB’ye girdik ve AB içerisinde de lider olduk öyle mi? Evet, aynen öyle bu sözler bana ait değil. Dr. Peter Cornelius Küresel Araştırmalar Başkanı söylüyor. İSO’nun 7.Sanayi Kongresinde bir sunum yapan Cornelius, sözlerini şöyle sürdürüyor: “…Bakın 2007 yılında Türkiye dünyadaki en büyük 17. ekonomiydi. Golden Sachs’in Türkiye ile ilgili olarak yaptığı bir çalışma 2050 yılına kadar Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük ikinci, dünyanın da dokuzuncu ekonomisi olacağını öngörüyor... Buna göre İngiltere’den hemen sonra gelecek. Almanya’yı ve Fransa’yı da geçecek. Bunu hesaplarken nüfus artışı  ve işgücü, yatırım oranı, Bunun olabilmesi içen neler gerekiyor… Çok fazla iyileşme ve  kalkınma gerekiyor…”


Dünya Ekonomik Forumu’na göre de Türkiye iyiye gidiyor. Nasıl mı? Diyor ki araştırma Türkiye ihracatta ilerleyecek… Türkiye’nin en önemli 200 ihracat piyasasındaki ilk 10 rakibi şunlardır. Çin, Bangladeş, İtalya, Hindistan, İspanya, Çek, Güney Kore, Polonya, Slovakya Portekiz. Yani bu ülkelerdeki firmalarla rekabet ediyoruz… Yani göstergeler onu gösteriyor ki, eğer geleceği dönük yatırım yapmaya devam edersek, Ar-Ge başta olmak üzere iş dünyası kendisini geliştirmeye devam ederse gelecekte Türkiye’nin sadece ekonomide değil siyasi güç olarak da söz sahibi olmaması için bir sebep yok.

 

Bakın Brezilya Merkez Bankası’nın eski Türk Başkanı İbrahim Eriş,’de Türkiye’nin gelecekte önemli ülkeler arasında olacağını ifade ederek ” Türkiye’nin en zayıf noktasının cari açık olduğuna dikkat çekti ve “Orada da petrol fiyatları düşük kaldıkça sıkıntı olacağını zannetmiyorum,” diyor. Eriş, Şu anda küresel krizden dolayı herkes kaybedecek ama Türkiye’nin nazaran daha az kaybedeceğini ve kriz sonrası Türkiye’nin öneminin artacağını söylüyor. Türkiye’nin en zayıf noktası cari açığı olduğunu söyleyen Eriş, moral vermeye şöyle devam ediyor:”Petrol fiyatları düşük kaldıkça sıkıntı olacağını zannetmiyorum. Ayrıca bankacılık sistemi çok güçlü ve temiz. Dolayısıyla krizden çıkış daha kolay olacak. Bütçe açığını kontrol altında tutmak, mali disiplini sağlamak ve paraya olan güveni tesis etmek çok önemli”

 

Değerli okurlarımız, Türkiye’nin ekonomistlerin de dediği gibi hem ekonomik olarak güçlenmesi, hem de ekonomide önde olabilmesi için başta kendimizin buna inanması gerekiyor. En basit şekliyle Türkiye’nin kendi parasına güvenmesi gerekiyor.  Brezilya Merkez Bankası’nın eski Türk Başkanı İbrahim Eriş, ” Türkiye’de hala dolar veya euro ile bir endeksleme durumu var. Birçok şeyde fiyatlar euro veya dolar üzerinden konuşuluyor. Kendi paranıza güvenin artması ve paranızın değerini bilmek yönünden TL olarak fiyatlama yapılması gerekir. Brezilya bu yanlışı senelerce yaptı ve kaybetti.” Şeklindeki açıklamasına dikkat etmek gerekiyor…Türkiye sadece kağıt üzerinde değil ya da araştırma sonuçlarına göre değil gerçekten güçlü bir ülke. Bu güçlülük sadece ekonomi ile değil siyasi olarak da kendisini gösteriyor. En basit şekliyle düşünecek olursak Sayın Başbakan’ın Davos’taki çıkışları eğer 2001 senesinde olsaydı dolar şu anda herhalde 3 bin liraydı. Çünkü ilk önce biz kendimiz korkardık aaa battık, dolar yükselecek diye yukarı mahallede kendimiz söyler aşağı mahallede yine kendimiz inanır dövizi yükseltirdik… Şimdi ne oldu kaç gündür konuşuyoruz, kaç gündür konuşuluyor. Ne AB’den ne de ABD’den şiştttttt ne yapıyorsunuz bakıyım diyen yok. Yani Türkiye iyi yoldadır. Ama nasıl? Kuru gürültü veya hamaset ile değil. Bir zamanlar seyyar araba ile satış yapan esnafımız artık uçaktan inmiyor. Ülke ülke gezerek ihracat yapıyor. Birçok ülkede yatırımlarımız var. Yerli sermaye hem yurt içinde hem yurtdışında yatırımlar yapıyor…

Yani şükürler olsun kabuğumuzu kırdık ama durmak yok… Devamlı yeniliğe doğru koşmamız ve başaracağımıza olan inancımızın artarak devam etmesi gerekiyor.

Yorum yapın