TÜRKİYE’Yİ KİM YÖNETİYOR?

Birkaç gündür Türkiye’de olanlara bakar mısınız? Türkiye’de en akla hayale gelmedik şekilde olaylar oluyor… Yani sandıkta yenemediğini, demokratik olmayan yollarla hatta silahlarla çözmeye çalışılıyor… Bence bunun hiç lamı cimi yok, Türkiye’de şu anda açık ve seçik bir şekilde yetkiler savaşı veriliyor. Yani Türkiye’nin geleceği üzerinde tehlikeli oyunlar oynanıyor. Bu oyunları da maalesef içerden destekli HIRSININ Kurbanı olan kişilerle dışarıda Türkiye’yi parçalamak için bekleyen hatta biran önce yemek için salyalarını akıtan AKBABALAR tezgâhlıyor. Niye bu oyunlar oynanıyor? Çünkü eskiden ne olurdu, hükümet ekonomiyi düzeltir para bulur, istikrarı sağlar birileri de ki bu birilerinin kim olduğu Ergenekon soruşturması derinleştikçe iyice anlıyoruz, bulunan paraları keyfince yer…Ama kazın ayağının öyle olmadığı nihayet anlaşıldı….Nihayet diyoruz ,çünkü bu noktada iktidar yeni muktedir oldu da artık bazı şeylere HAYIR diyebiliyor…


Düşünün bir kere komşuları ile ilişkileri düzelmiş bir Türkiye var artık. Birçok ülke ile  vizeler yavaş yavaş kalkmış. Rusya bile vizeleri kaldırmak için gün sayıyor. Türkiye’nin itibari hem içerde hem dışarıda artmış… Orası burası deline deline kırk yama bohçasına dönmüş Anayasayı büyük bir cesaretle değiştirmiş bir iktidar var. Ee bundan kim sevinecek. Tabii halkımız sevinecek. Sevinecek ve ilk seçimlerde de gereğini yapacak. …İşte korkunç kâbus bundan sonra başlıyor. Türkiye’yi perde arkasından yönetenler diyorlar ki aman Allah’ın olamaz. Türkiye’yi bir 4–5 yıl daha AKP’ye hele hele İslamcı bir parti yönetmemeli.

 

İşte düğmeye burada basıldı… Dikkat ederseniz önce şehit cenazeleri, bakanlara, milletvekillerine yumruk atmalar. Arkasından kışkırtma kokan açıklamalar ve hükümeti yıpratmak için elinden geleni ne varsa yapılması… Bunun tabii ki bir de muhalefet ayağı olacak. O konuda da gerekli kurban seçildi. Zira yıllardır AKP İktidarının sürmesine sebep olarak görülen Ana Muhalefet lideri hiçte hoş ve kabul edilmeyen bir şekilde gönderilmesi Türkiye üzerine senaryoların önümüzdeki günlerde de devam edeceğini gösteriyor…

 

Peki, bize düşen nedir? Yani Türk halkına düşen, Türk aydınına düşen daha doğrusu düşünen insana düşen görevler nelerdir?

İlk önce birlik zamanı Türkiye’ye üzerine oyunların başladığını görmeliyiz. Sonra birlik olmalıyız. Her haberi getirene inanmamalıyız. Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz… Aman bunu unutmayalım yeter. Sonra mı sonrası ise olan bitenlere karşı seyirci kalmamalıyız. Elimize çekirdek alıp da sanki dizi film izliyormuş gibi Türkiye üzerine oynanan senaryoyu izlemeyelim. Okumaya, araştırmaya yanlışı gördüğümüz yerde haber verelim. Nasıl şüpheli bir paket gördüğümüzde hemen gereğini yapıyorsak ilgililere haber veriyorsak yine Türkiye aleyhine her oyunda, durun bakalım diyelim, bunun oyun olduğunu anlayalım… Türkiye’yi gerçek yönetenlerin halk olduğunu unutturmayalım…

Yorum yapın