YARIM KALMIŞ YATIRIMLAR BİTER Mİ?

1970’lı yıllardan itibaren sık sık hükümetlerin değişmesi beraberinde yarım kalmış yatırımları da gündeme getirdi. Hükümetlerin iktidarda kalma suresi düştükçe temel atma sayıları da bir o kadar arttı. İktidara gelen hükümetin daha güveni oyu almadan önce yaptığı ilk iş hemen bir arsa bulup temel atmak oldu. Öyle ki meyvesi olmayan yerde meyve suyu fabrikası, buğdayı olmayan yerde un fabrikası hatta şeker pancarı bile yetişmeyen en ücra köşeye şeker fabrikaları temeli atıldı… Bu arada iş temel atmakla kalmıyor bazılarının binaları bitiyor, bazılarının ise sadece su basmanı bitmiş bir şekilde yıllarca bekliyor… Şu an Türkiye’nin hemen hemen yer yerinde adeta MÜZE YATIRIM olarak duran yüzlerce yarım kalmış yatırım görebilirsiniz…


Şimdi ki gençler belki hatırlamazlar ve şu soruyu sorabilirler haklı olarak, bu kadar projeye ne gerek vardı? Yani senin cebinde 5 TL var tüm mahalleyi çağırıyorsun hadi ziyafete aynı onun gibi… El kesesinden cömertlik bu olsa gerek… Ama iş siyaset olunca, oy almak uğruna Hasandağı’na bile tekstil fabrikası kurarsınız…

 

2009 yılında adeta döküm tutmaktan bunalan Hükümet yarım kalmış yatırımların cetelesini toparlayarak bunların sayısını 8 bin olarak açıkladı. Sonra bu yatırımların sayısını 2 bine düşürdü. Ama bunların bitmesi hemen para bulunsa bile en az 5 yıl daha beklenecek… Yani sizin anlayacağınız tam bir Aziz Nesinlik durum söz konusu…2009 Yılı Yatırım Programında yerel yönetimlerin yürüttükleri hariç olmak üzere 2 bin 332 yatırım projesine yer verildi.
Kamu yatırım stokunda 1990’lı yıllarda 8 bine yaklaşan, ancak “yapılabilirliği ve önceliğini yitirenlerin ayıklanarak yıllar itibariyle azaltılan ve 2006 da 2 bin 525 e kadar düşürülen proje sayısı, seçim yılı 2007 de yeniden artırılarak 2 bin 710 a, 2008 de de 2 bin 759 a çıkarılmıştı. 

2009 Yatırım Programındaki mevcut projelerin toplam bedeli 2009 fiyatlarıyla 245,8 milyar TL olurken, 2008 sonuna kadar yapılan toplam harcama ise 110,9 milyarda kaldı. Tamamlanarak ekonomiye kazandırılabilmesi için 134,9 milyara gereksinim bulunan, ancak 2009 da sadece 17,1 milyar TL ödenek ayrılan projelerin mevcut ödenekle ortalama tamamlanma süresi 5.3 yıl olarak belirlendi. Diğer bir deyişle kamu, hiç yeni yatırım projesine başlamaz ve her yıl bu miktarda kaynak ayırırsa mevcut projeleri ancak 5 yılda bitirebilecek. 

Çözüm özelleştirme de… Özelleştirme olunca artık arpalık veya oy deposu olarak görülen kamu kurumları, fabrikaların yerine özel sektör geçeceği için temel atmaların yerine artık özelleştirme ihaleleri alacak… Hükümet bir taraftan attığı temellerin üstünü kapatmaya uğraşırken bir taraftan da has bel kader açtığı fabrikaları şimdi birer birer satıyor…

 

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı verilerine göre, Türkiye’de, 1986 yılından bugüne kadar geçen sürede 270 kuruluştaki kamu hisseleri, 22 yarım kalmış tesis, 524 taşınmaz, 8 otoyol, 2 boğaz köprüsü, 103 Tesis, 6 Liman, şans oyunları lisans hakkı ile Araç Muayene İstasyonları özelleştirme kapsamına alındı. Bu kapsamda 199 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış/devir işlemi yapıldı ve bu kuruluşlardan 188’sinde hiç kamu payı kalmadı.

 

2010 yılının mart ayı itibarıyla özelleştirmelerden sağlanan toplam gelir de 38,7 milyar dolara ulaştı. Halen özelleştirme kapsamında iki, kapsam ve programda 16 olmak üzere kamuya ait toplam 18 kuruluş bulunuyor…

Evet, bir zamanlar oy gelsin diye serpiştirdiğimiz temellerin üstünü örtmek için hem içerden hem dışarıdan çare aranıyor…

Yorum yapın