Onlar İstanbul’u taşıyorlar!

Onlar İstanbul’u taşıyorlar! (Özel)
Necla Horoz ve Zafer Yılmaz ikisi de İstanbul Ulaşım A.AŞ’de çalışıyorlar. Ve her gün binlerce İstanbulluyu metro ile taşıyorlar. Necla Horoz 24 yıllık makinist. Zafer Yılmaz ise henüz çiçeği burnunda sayılacak şekilde 2 yıllık makinist. Ama ikisinin de sorumlulukları ağır ve bir o kadar da zor. Çünkü yerin altında güneş görmeden geçen mesai

 Röportaj: Fahri Sarrafoğlu

Bizde merak ettik, acaba yerin altında treni sürerken neler düşünüyorlar, sıkıntıları nelerdir, İstanbulluya mesajları var mı diye… İşte biz sorduk onlar cevap verdi:

Zafer Yılmaz Bey önce sizden başlayalım sohbetimize, 2 yıllık genç birmakinistsiniz… Nasıl bir duygu makinist olmak, binlerce insanın sorumluluğunu taşımak?

Gerçekten çok güzel bir duygu. Toplu taşıma aracı kullanan kişilere hep özenmiştim ve şimdi kendim bu mesleği yapıyorum ve mutluyum. İnsanları bir yerlere ( ev, iş, gezme ) taşımak çok güzel bir duygu.

Sizleri görmek isteyenler oluyor mu, daha doğrusu sizlerin varlığınızı fark eden oluyor mu? Yoksa aa bu tren kendiliğinden mi gidiyor diyorlar?

Genelde ufak çocuklar merak ediyorlar. Bizi görmek için annesinin elinden tutup trenin önüne kadar çekerek bize bakıyorlar. Yetişkinler için pek de önemli değiliz sanırım.

Peki, gün boyunca yer altındasınız. Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz? Sıkılmıyor musunuz?

Özel bir çaba harcamıyorum. yolcu taşımak zaten zevkli bir iş. Özellikle küçük çocukların el sallaması çok hoşuma gidiyor ve ne kadar güzel bir meslek yaptığımı bir kez daha düşünüyor ve karanlığı umursamıyorum.
 
Kendinize zaman ayırıyor musunuz?
İzin günlerimde sosyal faaliyetlerime devam ediyorum. Sinema, spor, kitap okuma ve gezmek.

Akşam çıkışı yorgun bir halde sanırım eve gidiyorsunuz, ayrıca kendinize zaman ayırmaya vaktiniz oluyor mu?

Akşam çıkışlarında enerji almamıza gerek kalmıyor. Eve gittiğimde direk yatmaya çabalıyorum. Ama sabahçı çıkışlarında Kabataş’a inip, denize karşı çay içmek sanırım günün bütün yorgunluğunu alıyor.
 
Yolculardan beklentileriniz nelerdir?

Yolcuların kendi hayatlarını tehlikeye atacak hareketlerde bulunmamaları bizim için çok önemli. Sarı çizgiyi geçip şakalaşmaları gerçekten çok tehlikeli. Perondan ayağını sarkıtanlar bile oluyor. Bu tür hareketlerden kaçınmaları gerekiyor.

Sık sık aynı anonsları tekrar etmek sıkıcı olmuyor mu, lütfen kapılara yaslanmayın, lütfen sarı çizgiyi geçmeyin gibi?

Biz yolcuların trene daha rahat inip binmeleri için bu tür anonslara gerek duyuyoruz. Orta kısım bosken kapının önünde beklemek hem inenlere hem de binenlere en gel oluyor. Bizim de anons yapmamızı mecbur kılıyor. Bunun çözümüyolcularımızın bunlara dikkat etmeleri ve birbirine karşı bu konuda yardımcı olmaları.

 24 YILLIK BAYAN MAKİNİST
 
Evet, Necla Horoz Hanım, 24 yıldır bu görevi yapıyorsunuz. İstanbul’a hizmet edenlerden bir tanesi de sizsiniz. Böyle ağır bir görevi üstlenmek nasıl bir  duygu?
Bir toplu ulaşım aracı kullanmak beni mutlu ediyor.

Peki, bayan makinist olmak, sanırım yolcular tarafından daha mı dikkat çekiyor?

Bayan olunca oldukça fark ediyoruz, ama fark edilmemek daha iyi olurdu. Benim için önemli olan yolcunun gideceği yere zamanında ve sorunsuz ulaşması.

Karanlık bir ortamda mesai yapmak zor olmuyor mu?

Karanlık ortamda olmak karamsar yapıyor. Yalnız başına kabinde düşünmeye çok vaktimiz oluyor. yolculuğun başında olumlu düşündüğümüz bir olay yolculuğun sonunda olumsuzlaşıyor. Yani aydınlaşamıyoruz.

GÜNEŞE HASRET GEÇEN BİR ÖMÜR

Hayatınız rutin geçiyor diyebilir miyiz?

Vardiyalı çalıştığımız için pek rutinleşemiyoruz. Sürekli çalışma saatlerimiz değişiyor. Ama Özellikle kışın güneşe hasret kalıyoruz. Dinlenme günlerini yeşil ortamlarda geçiriyorum. Spor yapıyorum. Kahvaltılar organize ediyoruz. Ama güzel tarafı yazın serin, kışın sıcak ortamda çalışıyoruz.

Sizin yolculardan beklentileriniz neler?

En büyük sıkıntımız yolcuların kural ihlalleri. Sarı çizgiyi geçmek ve kapıları engellemek. Keşke daha bilinçli olup birbirlerini uyarsalar. Çünkü tehirlerin % 80 i kapı engellemekten kaynaklanıyor.

Anonsların etkili olduğunu düşünüyor musunuz yolcular üzerine?

Anonslar otomatik sisteme geçtiğinden beri daha rahatız. Ama fazla anons yapmanın yolcuda yaptırım yerine bıkkınlık ve rahatsızlık yaptığını düşünüyorum. Her şey bilinçle alakalı.

Yorum yapın