Hayatını kitaba adayan “nüktedan” Osmanlı Sadrazamı

Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu İstanbul’un Laleli semtinde bulunan 18. yüzyılda hizmete girmiş bir kütüphane var. Laleli yokuşunu çıkarken kütüphane hemen solda kalır. Kütüphane, Osmanlı’nın meşhur sadrazamlarından ve aynı zamanda divan şairlerinden birine ait. Hayatını kitaba ve kitap koleksiyonuna ayırmış. Tüm servetini Valililik yatığı yerlerde “kütüphane açmaya ayırmış, bir devlet adamı. Evet, bu ünlü Sadrazam kim? TÜM … Devamını oku

Bu bina bir zamanlar “basının” korkulu rüyası idi

Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu Bugün “Basın Müzesi “ olarak kullanılan bina, bir zamanlar gazetelerin, İstanbul matbuatının gözü-kulağı ve birazcık da “korkulu rüyası idi.” Neden mi? Bina, II. Abdülhamit döneminde “Sansür Heyeti”‘ne tahsis edildi. Bu devirde gazetelere girecek bütün yazıların provaları akşam gazetelerin yazı işleri müdürleri tarafından heyete sunulmakta; sansür memurları tarafından kimi yazı, paragraf ve bölümler … Devamını oku

İstanbul’da öğrencileri şehit olduğu için “mezun veremeyen liseler”

İSTANBUL’DA BU LİSELER O YIL MEZUN VEREMEDİ, ÇÜNKÜ…… “Tüm öğrencileri Çanakkale’ye gittiği için bu okullar mezun veremedi” Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu Galatasaray’dan 5 mezun 1912’de 60 mezun veren Galatasaray Lisesi, 1915 yılında 18, 1916’da 4 ve 1917’de 5 öğrencisini mezun edebildi. Çanakkale’ye gönüllü olarak gitmek üzere başvuran İstanbul Lisesi öğrencileri, 13 Mayıs 1915’te Arıburnu’na sevk edilen … Devamını oku

Geleceğin Liderleri Eğitimde

Anadolu’nun muhtelif illerinde öğrenim hayatına devam eden bölgelerin de yurt ve konuk evi başkanlığı görevini yürütmekte olan öğrencilerimize yönelik,yapılan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ev sahipliğinde ve HÜNER Derneği organizasyonu ile başkanlar buluşması İstanbul’ da gerçekleşti. Seminerde BAKMAK GÖRMEK ve EKİP RUHU üzerinde durduk… Hayata bakış açımız değişecek ve takım ruhunda heyecan-istişare ve yüzümüzün devamlı gülmesi gerektiğini … Devamını oku

İstanbul’dan “tarihe not düşüren “ yardımları

  Hazırlayan : Fahri Sarrafoğlu  Dönem ikinci dünya savaşıdır ve Atina’da sokaklar açlıktan ölen insanların cesetleri ile dolu. Günde 2 bin kişinin açlıktan öldüğü bilinmektedir. İtalya’nın Yunanistan’ı işgal etmek istemesi ardından çıkan savaş sonra Almanya’nın Yunanistan’ı işgali ve tüm gıda maddelerine, gıda üretim yerlerine el koyması Yunan halkını savaştan değil ama “açlıktan “ ölüme mahkum etmişti … Devamını oku