Ah şu dikenlerimiz !!

Eski zamanlarda bir kış, gece soğukları başlamış. bu gece soğuğundan bütün hayvanlar etkilenmişler, büyük kayıplar vermişler ama en çok kayıp verenler kirpilermiş; bildiğiniz gibi onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri yok bunların yerine kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var. bu durumdan en az zararla kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış çözüm aramaya başlamışlar, tartışa tartışa en sonunda büyüklerinden birinin gece olunca tüm kirpilerin bir araya toplanmasına, birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmeye karar verilmiş. Böylece kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak, aralarındaki hava sirkülasyonunu da önleyerek donmaktan kurtulacaklarmış.

images

ve ilk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını farketmişler ama başka bir sorun varmış, o da üşüyen kirpilerin birbirlerine fazla yaklaşmalarından dolayı birbirlerine dikenlerini batırmalarıyla yaralanmalar gerçekleşmiş, daha sonraki gece uzaklığı fazla tutmuşlar yaralanma korkusundan. bu yüzden de bazı donma olaylarının önüne geçememişler ancak her gece buna devam ederek deneye yanıla, deneye yanıla birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar yakın, ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler.

Kısaca: Bizde biraz uğraşırsak aslında birbirimize iğne batırmamayı öğrenebilir iz gibime geliyor. Uzun uzun dikenlerimiz var, hayata karşı filtrelerimiz. Kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza, filtrelerimizden elenmeden kimseler giremiyor, kendi özel dünyamıza  dünyalarımıza. Biri dokunmak isterse bize, hemen dikenlerimizle savunmaya geçiyoruz. Tanımadığımız biriyle, bir dakikayı paylaşacağız diye ölüyoruz korkumuzdan, ya da dostlarımız sırlarımızı görmesin diye, dikenlerimizin arkasına saklıyoruz tüm özelimizi…NE dersiniz şu dikenlerimize biraz dikkat edelim mi?

kirpi

Yorum yapın