Moralhaber.net ekonomiye yön veren kadın girişimcilerle röportaj yapmaya devam ediyor. Bugünkü konuğumuz Eskişehir MÜSİAD’dan Nur Akkoyun…
Fahri Sarrafoğlu’nun röportajı
MÜSİAD’ın bayan üyeleri arasında yer alan Nur Akkoyun, eğitimini şu anki yaptığı işten farklı bir alanda tamamlasa da dededen gelen gıda sektörünü bırakmayarak gıda sektöründe başarılı çalışmalara imza atmaya devam ediyor
Sizi kısaca sizin dilinizden tanıyabilir miyiz? Özellikle iş yaşamınız hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
1981 Eskişehir doğumluyum. İlköğretim ve lise öğretimimi Eskişehir’de tamamladım. Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olduktan sonra aile şirketimizde göreve başladım. Et ve et ürünleri konusunda dededen gelen bir birikim ile iş hayatına devam eden şirketimizde köfte üretimi konusunda çalışmalarımı geliştirip, şirketin finans departmanında görev aldım. 1979 yılında Eskişehir bölgesinin et ürünleri ihtiyacını karşılama amacı ile kurulan Akkoyun Gıda, et ürünleri üretimi ve dağıtımı alanındaki 30 yıla yaklaşan deneyimi, modern teknolojilerle donatılmış tesisleri, bölge müdürlükleri ve dağıtım kanalları ile bugün tüm Türkiye’ ye hizmet veren bir kuruluş haline geldi. Eskişehir’ de bulunan 3000 m2’si kapalı toplam 5000 m2′ lik tesislerinde TSE, ISO9001:2000, HACCP gibi gıda üretim ve kalite güvence belgelerine sahip olarak Türk Gıda Kodeksi’ ne uygun üretim yapıyor.
Dışişleri Bakanlığında görev almak isterdim
• Gıda sektörü olmasaydı başka hangi alanı isterdiniz bir doktor, bir hakim ya da öğretmen vb gibi
Gıda sektörü gerçekten sevdiğim ve içinde bulunmaktan keyif aldığım bir sektör ama başka bir şansım olsaydı okuduğum bölüme uygun olarak Dışişleri Bakanlığında görev alarak diğer ülkelerde ülkemi temsil eden bir işim olmasını isterdim.
Ekonomi gündemini iyi takip etmeliyiz
• Türkiye’de iş kadını olmak konusunda çok şeyler söylendi, söyleniyor ama MÜSİAD üyesi bir iş kadını nasıl bir duygudur. Özellikle hem ekonomi gündemini takip edebiliyorsunuz?
Ekonomi gündemini takip etmeden oturduğumuz koltukların hakkını vermek mümkün değil diye düşünüyorum. Ülkemizin ekonomisi takip etmek bile bugünlerde yeterli değil dünya ekonomi gündemini takip etmek gerekiyor.
• Aile olmazsa olmaz aileye nasıl zaman ayırıyorsunuz ya da ayırabiliyor musunuz?
İş hayatı zamanımızın çok büyük bir bölümünü almış olsa da aile olmazsa olmaz bir değer. Ve gereken ilginin ve alakanın gösterilmesi gerekiyor. Ama aile şirketinde çalışmamız sebebiyle, aile fertlerimizde devamlı bir aradayız ve paylaşımız yüksek seviyededir.
İş kadını okumalı ve okumayı sevmeli
• Okumaya yine zaman ayırabiliyor musunuz? Okuyorsanız eğer şu an masanızda duran ilk beş kitabı ya da okuduğunuz ilk beş kitabı hemen ilk aklınıza gelen şeklinde söyleyebilir misiniz?
Okuyorum ve okumaya teşvik ediyorum. Türk insanı olarak gerçekten çok ciddi bir açığımızdır kitaplara olan uzaklığımız. Ama ne kadar okursak o kadar geliştirebiliriz kendimizi. Her yerde ve her mekanda okumak adına bir zaman ayırma durum vardır. Ben boş zamanların bir uğraşı olarak görmüyorum kitap okumayı zaman ayrılması gereken bir uğraş olarak görüyorum. Şu anda masamda Elif Şafak’ın İskender kitabı durmakta…
Türkiye giderek büyüyor
• Türkiye ekonomisinin son 5 yıllık seyrine bakarsak neler söylenebilir? Geleceğe daha bir umutla bakabiliyor musunuz?
Nefes alıyorsak her zaman umut vardır. Ülkemizin son 5 yılına baktığımızda inkâr edilemeyecek bir değişim ve gelişim sürecinde olduğunu bunun da ekonomimize yansımaları açıkça görünmektedir. Küreselleşen bir dünyanın içinde sadece kendi sınırlarınız içinde bakamıyoruz. Dünyanın başka bir ülkesinde yaşanan bir ekonomik sıkıntı ülkemizde de ciddi olarak hissedebiliyor.
Kadın siyasette de kendini göstermeli
• Hanımların siyasete girmesi konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz?
Katılımcı bir demokraside kadının siyasette olmaması gerçekten düşünülemez. Kadın vekil sayımızdaki artış umut verici fakat yeterli düzeye ulaşmış bulunmamakta. Eskişehir Odunpazarı İlçesi Kadın Kolları yönetim kurulu üyesiyim. Okuduğum bölümünde siyasete bakışımda etkisi yadsınamaz ama ülkem için, milletim için bir adım atabiliyorsam kendimi mutlu ve huzurlu hissediyorum. Ülkemin çok büyük bir tarihi mirası var ve bunun en iyi şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için siyaset olmazsa olmaz bir öge. Beklentilerini, umutlarını ve tepkilerini doğru ortaya koyabilmek için insanın tarafını bilmesi gerekiyor diye düşünüyorum.
• Gıda sektöründe çalışıyorsunuz ve özellikle et konusu ülkemizde hassas bir konu… Sizce “helal et “ konusunda konuşulanlar ya da helal sertifikası ile ilgili yapılan konuşmalar biraz abartılı mı?
Çok ince ve keskin bir konu maalesef. Yılbaşında et ithalatı yaptık. Bu ithalatı yaparken, kesimin başında bulunup, tüm şartları teyit etme ihtiyacı ve gözünüzle görme isteği duyuyorsunuz. Ama açık konuşmak gerekirse, Avrupa gerçekten bu konuda bizden daha hassas ve dikkatlidir. Türkiye’de bu konu da almamız gereken yol var diye düşünüyorum.
Tüketici bilinçleniyor
• Tüketiciye tavsiyeleriniz neler olur, iyi bir tüketici sizce nasıl olmalı özellikle kendi sektörünüzle alakalı?
Tüketicimiz gün geçtikçe bilinçleniyor. Tarım Bakanlığının Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında oluşturmuş olduğu Alo Tüketici Hattı gibi ulaşılabilirlik ve denetime açık olmak gıda sektöründe işini hep daha iyi yapmayı hedeflemiş, yaptığı işe yatırım yapan ve maalesef merdiven altı üreticileri ile pazarda rekabet etmek zorunda kalan üreticileri güçlendirdiğini düşünüyorum bilinçli tüketicinin.
Türkiye’nin meslek liselerine ihtiyacı var
• Her iş artık giderek okullu oluyor sizin mesleğinizin de özellikle a-dan z ye kadar okullu olması konusunda çalışmalar var mı? Yine bu konuyla alakalı olarak “eğitilmiş eleman ” sıkıntısı çekiyor musunuz? Bunun için sektörünüzle alakalı okullar yeterli mi ..Mesela Milli Eğitim Bakanlığına ne okulunu açmasını tavsiye edersiniz?
Âcizane bir tavsiyem olabilirse, bu ülkenin gerçekten işlerliği sağlanmış, başarılı ve üniversitelerin yükünü azaltacak MESLEK LİSELERİNE ihtiyacı var. Okumuş insan gücünden sadece ‘üniversite mezunu’ vasfını anlamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Meslek Lisesi mezunları da ‘kalifiye eleman’ ve okumuş iş gücü olduğunu düşünüyorum.
Sosyal hayattan kopmamalıyız
• TV izler misiniz özellikle “malum diziler “var “yarışmalar ” var. Bu konuda neler söylenebilir, zaman kaybı, ya da eh ne yapalım oynuyor izliyoruz diyebilir miyiz?
Açık söylemek gerekirse, yaz aylarının başından sonbahar sonlarına doğru hayatımdaki televizyon oranı iş yerinde açık olan cnbc-e nin dışına çıkmıyor. Ama uzun kış günlerinde gündemde kopmamak ve insanlarla iletişimi sağlamak adına akşamları seyrettiğim dizi filmler oluyor. Ama sinema benim için olmazsa olmazdır.
• İmkânınız olsaydı dünyayı dolaşmak isterdiniz tabii, nereleri hangi ülkeyi çok görmek istiyorsunuz, gitmediğiniz …(Bu arada seyahati seviyor musunuz diye sormadım, iş kadını olarak sanırım seyahat mecburidir)
İşkadını için seyahat şart buna katılıyorum. Gerçekten seyahat etmekten yeni yerler görmekten yeni insanlar tanımaktan çok büyük bir keyif alıyorum. İş seyahatlerimin birçoğu yurt dışı fuarları ve et ürünleri makine üreticileri ile aynı sektörde faaliyet gösteren fabrikalara oluyor. İş seyahati de yapsam mutlaka kendime zaman ayırıp gittiğim yerin tarihi yerlerini bulmaya ve gezmeye çalışırım. Sadece tatil amaçlı seyahat ediyorsam bile mutlaka bir süper markete girip, et reyonlarına bakarım. Et Ürünlerinde yeni neler var, nasıl ambalajlar kullanılmış diye mutlaka tatil seyahatine iş eklerim.
Moralhaber.Net