SALA OKUMA “ESTETİK”  BİR HABERLEŞME SİSTEMİDİR

Değerli dostlar,  15 Temmuz 2016 gecesi yaşananları hepimiz hatırlıyoruz ve unutmayacağız. Ama darbenin başarısız olmasında birçok etken var. Fakat bu etkenler içerisinde bir tanesi var ki o da diğerleri kadara önemli. Nedir o ? “Sala” ve “Ezanın” okunması. Vakitsiz okunan “Ezan” ve  vakitsiz okunan “ SALA “ milletimizi uyandırdı ve halkın sokağa çıkmasına sebep oldu. İşte aslında sadece Osmanlı’da değil bu “sala okuma” geleneği Selçuklulardan beri olan bir gelenektir. Ve  okunan” sala” nın makamına göre de verdiği mesaj farklı farklıdır. İşte size kısaca “ESTETİK BİR HABERLEŞME SİSTEMİ OLAN”  Osmanlı’da “sala” okuma sistemi hakkında bilgi vereceğim:13775976_1589003334726142_8625564750671007709_n

ÖMER BİN ABDÜLAZİZ DÖNEMİNDE BAŞLADI

Hz. Ömer’in torunlarından Abdülaziz döneminde Hz. Allah celle celâluhu ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’e yönelik selâm ve övgü metinlerinin mûsikîyle sunulması salâ; mûsikîsiz okunması ise salât-u selâm olarak adlandırılmaktadır. Ve böylece mûsikîli veya mûsikîsiz okunması verilen mesaj açısından önemliydi. Halk  sala okunduğu zaman, cenaze mi var, isyan mı çıktı, her hangi bir afet mi oldu onu salanın okunuşundan anlardı. Cep telefonunun, internetin, hoparlörün, her kolda saatin olmadığı dönemlerde salâ insanlara hem haber veren, zamanı hatırlatan, hem de kalpleri  yumuşatan bir mesajdı. İnsanların haberleşmek için Peygamber Efendimiz’e selam göndermesi büyük bir incelik ve nezakettir. OSMANLI’DA ZAMANSIZ EZAN VE SALA OKUNMASI Osmanlı döneminde zamansız bir şekilde önce okunan ezan ve sonra arda arda okunan salar mutlaka olağan üstü bir durumun habercisiydi. Eğer gece vakti, ya da namaz vakti değilse birden ezan ve salanın okunması halkı doğru salanın okunduğu yere çeker ve neler olduğunu öğrenmeye çalışırdı.  Osmanlı döneminde olağan üstü durumlarda sala ve ezan okunması geleneği birçok Padişahlar tarafından emredilerek uygulanmıştır.  Her salanın farklı anlamı vradır .Her sala aynı makamda okunmaz. Müezzin okuduğu seladan halk, cenaze mi  var, düşman mı geliyor, isyan mı çıktı, yada Padişah mı tahta çıktı, düğün mü var mutlaka anlardı. İşte burada iş müezzinin musiki bilgisine ve sesinin güzelliğine kalıyordu. SALA OKUNMASI VE SANCAK’I ŞERİF ÇIKARTILMASI NE İFADE EDİYOR ? Ayrıca Sancak-ı Şerif Osmanlı Devleti’ne karşı çıkan isyanları bastırmak için de kullanılırdı II. Mahmut 1826 yılında yeniçeri ocaklarını kapattığı Vaka-i Hayriye sırasında Sancak-ı Şerif’in açılmasını emretmiş, sancağın simgesel önemi İstanbul halkının padişahı yeniçerilere karşı desteklemesinde büyük bir rol oynamıştı.Sancak-ı Şerif eskidikçe yenileri yaptırılmış, aslından kesilen parçalar yenisinin üzerine eklenmişti. Günümüzde Sancak-ı Şerif Topkapı Sarayı Kutsal Emanetler dairesinde muhafaza edilmektedir. Sancak Topkapı Sarayı Bab-ı Sade Kapısı önündeki yerde çıkartılır. Otağ kurulur Padişah gelir ve halka konuşma yapar. Halkı devletin yanında olmaya çağırırdı. ukab 2

KURTULUŞ SAVAŞINDA DA BU SİSTEM KULLANILDI Şu anda sala okuma geleneği unutulmuş olsa da İstanbul halkı başta olmak üzere Anadolu insanı salayı Kurtuluş Savaşı ve Milli Mücadele yıllarından iyi hatırlar. Zira İzmir’in işgali İstanbul’da gündüz vakti SALA İLE DUYURULMUŞTUR. Yine İstanbul’un işgalinde birçok şifreli mesajlar sala ile verilmiş. Halka Kuva-i Milliye’ye destek verilmesi mesajı verilmiştir.  Kahraman Maraş, Şanlı Urfa , Gazi Antep ve diğer birçok illerimizin düşman tarafından işgalinde ve düşmana karşı birlik olunmasında SALA VE EZAN OKUNMA GELENEĞİ kullanılmıştır…

Yorum yapın