Telgraf kelimesi dilimize Yunanca’dan geçmiş bileşik bir kelimedir ve “uzaktan gelen yazı” anlamına gelmektedir. Çeşitleri arasında Acele telgraf : Altı saatte alıcısına ulaştırılır. Normal telgraf: Bir gün içinde alıcısına ulaştırılır. Acele telgraf ise : Dört saat içinde alıcısına ulaştırılan telgraf türleridir. Ülkemizde “telgraf”la haberleşme, ilk kez 1855 yılı Eylülünde Kırım Sivastopol zaferinin İstanbul’a bildirilmesiyle başlamıştır. Günümüzde sadece resmi makamların meşhur birileri öldüğünde taziye mesajı göndermek maksadıyla kullandığı veya katılmak istemediği bir tören veya açılış için kullandığı iletişim aracıdır.
Efendim merak ettiniz değil mi? Telgrafın tarihini anlatmayacağım merak etmeyin. Biraz sabredin şu bilgileri de vereyim ondan sonra aktaracağım esas meseleyi. Günümüzde telgraf halen kullanılıyor mu derseniz? Telefon, faks, cep telefonu ve İnternetin olduğu bir günümüzde telgrafı SADECE SİYASİLER kullanıyor. Amerikan İç Savaşı’ndan bu yana, Mors alfabesinden mesajları müşterilerine yetiştiren Western Union şirketi bile telgraf bölümünü kapattı. En yoğun döneminde 14 bin bisikletli kuryesi bulunan şirket 1970’lerden bu yana telgraf bölümünü kapamaya hazırlanıyordu. Ve sonuçta Şubat başında telgraf sessizce hizmetten kaldırıldı. İsviçre kökenli Unitel Telegram Services şirketi 44 ülkede telgraf hizmeti vermeye devam ediyor. Şirket halen ayda binlerce telgraf iletiyor. Çoğunlukla telgrafın nostaljik yanını kullanmak isteyen kişi ve kurumlar önemli duyurular için Mors alfabesine başvuruyor. Devlet başkanları arasındaki iletişim de telgrafla yapılıyor. Türkiye’de ise telgraf “…nazik davetiniz için teşekkür ederim ama başka bir programım nedeniyle aranızda olamayacağımdan dolayı üzgünüm” mesajları çekmek için siyasiler ve idareciler tarafından kullanılıyor. Geçen hafta Adıyaman’da yaklaşık 100’ün üzerinde işadamının da katıldığı bir toplantı vardı önce mesajlar okundu. Tabii ki ilk mesaj Başbakan’dandı ve Sayın Erdoğan telgraf göndermişti: “Başka bir programım olduğu için katılamayacağım…” Oradakiler de biliyor ki bu telgraftan Başbakan’ın dahi haberi yok. Sonra bakanlardan, milletvekillerinden geldi ama en önemlisi açılış için orada bulunan Devlet Bakanı Kürşat TÜzmen’in mesajıydı. Kendisi orda olmasına rağmen katılamayacağım diye mesaj göndermiştiJ) Ama olsun nostalji olsun… Önceki gün Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi’nin bir toplantısına konuşmacı olarak bizi de çağırmışlardı açılış öncesi yine telgraflar okundu. Belediye Başkanı Kadir Topbbaş Bey’de katılamayacağı için özür diliyordu. Ardından Fatih Belediye Başkanı ardından ilçe teşkilatları Allah Allah katılan insandan çok telgraf okundu… Ve başka bir örnek Önceki gün Taksim’de BSF Akademi’de düzenlenen Minyatürlerle Beyoğlu sergisinin açılışına Beyoğlu Belediye Başkanı A.Misbah Demircan yapacaktı. Açılışa çok sayıda davetli geldi ve Beyoğlu’nda bulunan 4 sivil toplum dernekleri temsilcileri de geldi….Ama başkan gelmedi…Yerine bir telgraf gönderdi. Üstelik bu telgraf ne zaman geldi biliyor musunuz? Sabah 9.30 da…Açılış akşam yapılacak. Sabah 9.30 da telgraf geliyor. Postacı telgrafı bırakırken de saf saf şunu söylüyor. Aslında bu telgrafı açılışın öncesi bırakmam lazımdı ama geciyordum bırakıvereyim dedim..))) …Oysa aynı saatlerde başkan sokakta esnafı geziyordu. Evet başka telgraf vakaları da yok değil. Geçenlerde Sayın Başbakan’ın katıldığı Ankara Ticaret Odası’ndaki bir toplantıda Başbakan katılamayacak diye telgrafı gelmişti. Başbakan gülmekten başka bir şey yapmadı…Evet telgrafı sadece Türkiye’de biz kullanıyoruz. Ama gerçek amaç için değil sadece “gelmek istemiyorum “ ya da “Ya bu açılışa niye katılayım ki katılım çok azdır, ya da bana getirisi ne ki, kaç kişi oy verecek buradan onun için katılmıyorum” Ama siz siz olun telgrafı amaçsız kullanmayın.. Yoksa bir gün olmadık yerde yakalanırsınız?