NEDEN EKONOMİ YAZARLARI ÇOK OKUNUR(!)

Bugün okuyucularımızla hasbihal etmek istiyorum… Aslında spor ekonomisine şöyleee bir dalış yapıp da neden Türkiye’de futbolun yeteri kadar gelir getirmediğini FUTBOL EKONOMİSİNİN Türkiye’de yeterince gelişmediğini anlatacaktım ama bazı veriler bekliyorum, inşallah bir sonraki yazılarımızda anlatacağım…

Efendim, tabii konu ekonomi olursa kaç kişi bizimle sohbet etmek ister o da ayrı bir konu ama.))) Zaten konumuz da bu: Neden halkımız ekonomi deyince sadece döviz anlıyor, Mark, dolar anlıyor? TV’lerde radyolarda gazetelerde en az okunan yazar ve haberler maalesef ekonomi haberleri ve ekonomi programlarıdır. Ama konu döviz, borsa, altın olduğu zaman tüm gözler ve kulaklar dikkat kesiliyor….


Bizde bu halkın içinde yaşadığımıza göre neden ekonomiye bu kadar ilgisiz diye kendi kendime sordum ve bakın şu cevapları buldum. Ama dediğim gibi bu haftaki yazımız sohbet olduğu için mümkün olduğu kadarıyla RAKAMLAR vermeden sohbet edeceğiz? (Tabii dayanabilirsem. Çünkü bir ekonomi yazarı elinde veri olmadan yazamaz da :)) ondan)

 

a) Türkiye’nin ne kadar borcu olduğunu bilsek ne olur, bilmesek ne olur?

 

Cevap: Borcunuzu bilmezseniz, o zaman müsrifçe harcamaya da onay vermiş olursunuz. Siz hesap sormazsanız HORTUMCUKLARDA nasıl olsa hesap sorulmuyor diye rahat rahat götürürler. (Hatırlayan var mı bilmiyorum yıllar önce Ülker İkram Bisküvi reklâmında bekçi bisküvi yediği için hırsızları görmüyordu…) Soyulan yerin yerine koymak içinde dış borç ya da iç borç alınır. Türkiye’nin dış borçu 270 milyara dayandı.

 

b) Bankacılık sektörünün ülkemize zararını neden öğrenmek zorundayız?

 

Cevap: Çünkü doğalgaza niye zam yapılıyor, benzin fiyatları dünyada düşerken üstelik dolar en düşük değerine ulaştığı halde benzin fiyatları düşmesi gerekirken neden ülkemizde benzine zam yapıldığını anlamamız için bunu bilmemiz gerekiyor? Bankaların halkımıza attığı kazığın toplamı 24 katrilyon liradır. Ayrıca bu değişim sürece yaklaşık 500 banka şubesinin kapanmasına ve binlerce kişinin işsiz kalmasına yol açtı. Türkiye de banka sayısı 81’e ulaşmıştı. Özel sermayeli banka sayısı 31 adetti 1999 yılında. Bugün ise banka sayısı 55’e düştü. Tasarruf mevduatı Sigorta Fonu kapsamında geri dönmeyen kredilerin toplamı 12 milyar doları buldu. TMSF kapsamındaki bankalara kredi borcunu ödeyemeyen ve dosyası işleme konan tüketici ve kurumların sayısı ise 121 bini buldu

 

c) Ülkemizde ne kadar yabancı sermaye yatırımı var, neden yatırım yapmasını istiyoruz ki?

 

Cevap: Ülkemizde 1950–54 yılları arasında başlayan yabancı sermaye halen gelmemiştir. Gelmez çünkü 30 yıldır çıkarılmayı bekleyen çok basit kanunlar var, halen çıkarılmadı. Yabancı sermaye gelse AB ikide bir işimize burnunu sokmazdı. Kendiliğinden onlar girmemiz için zorlardı. Gelen sermayenin hepsi de 4 milyar dolar bile değil. Ama yurtdışındaki işçilerimizin 45 milyar dolara yakın tasarrufları var. Bunları dahi ülkemize getiremiyoruz. İşte bunun için yabancı sermeye acil ihtiyacımız var. Danimarka’nın Türkiye büyükelçisi Hoppe ne diyor biliyor musunuz? “Yurtdışından yabancı sermaye bekleyene kadar önce siz yatırım yapın. Sizin işadamınız kendi ülkesine güvenmezse başkası gelip ülkenize yatırım yapmaz….”

 

c) Türkiye’de ne kadar üretim yapılıyor, bilmemiz şar mıdır?

 

Cevap: Eğer bilmezsek hangi ülkeden ne kadar geri ya da ileri olduğumuzu nasıl anlarız. Bugün altmış milyon Türk yılda 200 milyar dolarlık servet üretmişiz. Sonra ise gelsin tatiller, lüks harcamalar… 60 milyon İtalyan 200 milyar dolarlık. 120 milyon Japon ise tam 5 trilyon dolarlık! ÜRETİM YAPMIŞ. Türkiye’nin ticaret hacmi 120 milyar dolar. Almanya’nınki 980 milyar dolar. Aradaki fark, kalitenin eseri. Almanya daha çok çalışıyor, Almanya daha çok ve kaliteli üretiyor ama daha az da tüketiyor.

 

Soruları daha fazla sanırım artırmaya gerek yok ama şu soruların cevabını da bilirsek bizi yönetenlerin bizi aldatıp aldatmadığını anlayabiliriz, ya da kürsüde nutuk atarken söyledikleri vaadin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini anlayabiliriz.

 

Türkiye’de bir yılda ne kadar yatırım yapılıyor?

Türkiye’nin toplam işçi, memur sayısı ne kadardır?

Türkiye bütçesinin ne kadarı faize gidiyor?

Türkiye’nin komşuları ile ekonomik ilişkileri nasıldır?

Kuveyt yılda 40 milyar dolarlık ithalat yapıyor ama biz oraya 100 milyon dolarlık mal satamıyoruz, niye?

AB bizi niye kabul etmiyor? Enflasyon oranımız yıllardır neden düşmedi?

…………………………..

…………………………..

Ne dersiniz, bu soruların cevabını bulmak için bundan sonra ekonomi yazılarını artık daha sık okuyacaksınız değil mi?

Yorum yapın