Engellilerin ayağına kitap götüren ilk kütüphane

Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu

Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’da ilk defa “Kütüphane” olarak planı çizilen, “Kütüphane olarak yapılan, ilk defa engellilerin ayağına kitap gönderen ve ilk ödünç kitap veren bir kütüphane var….İşte o kütüphanenin bulunduğu yer :

koprulu-kutuphanesi

İstanbul’da kütüphane olarak tasarlanan ilk bina olan ve Köprülü ailesi tarafından bağışlanan koleksiyonlarla zenginleşen kütüphanede bugün Türkçe, Farsça ve Arapça dillerinde çok sayıda değerli basma ve yazma eserler ile suyolları haritaları bulunmaktadır. Çemberlitaş’ta Divanyolu üzerinde, bulunan bu görkemli bina 1667’de Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından kurulmasıyla ilk defa bir hizmeti de başlattı. Ö döneme kadar İLK DEFA ENGELLİ OLUP DA KÜTÜPHANEYE GELEMEYENLERİN ayağına kitap götürme hizmeti de verilecek. Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın oğlu Fazıl Ahmet Paşa, bizzat Kütüphane’nin açılışında bulunarak  babasının vasiyeti üzerine burayı yaptırdığını belirterek şunları söyledi: “Kim ki İstanbul’da oturur da kitap okumak ister, lakin kütüphaneye gidecek ne imkanı ne de sıhhati müsait değilse, ya da getirecek kimsesi yoksa, veyahut vücudunun herhangi bir azasından engelli ise Kütüphanemiz derhal o kişiye istediği kitabı gönderecek, okuyunca da tekrar gidip alacak, başka istediği kitaplar varsa da verilecektir….”

koprulu_05_1

İLK ÖDÜNÇ KİTAP VEREN KÜTÜPHANE
Türkçe, Arapça ve Farsça dillerinde 3 bine ’e yakın yazma, bin 500’e yakın basma eser bulunan kütüphaneni bir başka özelliği ise sadece engellilerin ayağına kitap götürmekle kalmıyor aynı zamanda İstanbul’da ilk defa bir kütüphane okumak isteyenlere 15 gün süreyle ödünç olarak kitap veriyor.  Kitap okumak isteyip de kitabı kütüphanede bitiremeyen Osmanlı vatandaşları İstanbul’da ikametgah ettiğini ikametgah senedi ile gösterdiği taktirde buradan evde okumak üzere ödünç kitap alabiliyor. Fakat bu kadar değerli el yazmaların, nadide eserlerin eve götürülmesinde herhangi bir hasar olmaması için de kitapların kopyaları veriliyor, asılları burada kalacaktı. . Eğer ki kitaba bir zarar gelirse kitap bedeli okuyan kariden alınıyordu… Onun için bu kütüphaneden ilk zamanlarda genelde varlıklı kişilerin yararlanabileceği kütüphanenin açılışı sırasında kulağımıza geldi. Zaruret halinde vakıf mütevellisinin bilgisi dâhilinde güvenilir kimselere sağlam bir kefil veya rehin karşılığı ödünç kitap verilebilecek, medrese talebeleri de hâfız-ı kütübden rehin veya kefil karşılığında ödünç kitap alabileceklerdir.

MAAŞLAR YÜKSEK

Kütüphanenin kurucusu ve banisi Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, burada çalışanların sadece Kitapla ve kütüphane ile uğraşması için babasının yine vasiyeti üzerine yüksek maaş verilmesini vakıf senedine koydurdu. Fâzıl Paşa’nın hazırlattığı vakfiyede sadece kütüphaneye mahsus bir personel kadrosunun teşkil edildiği görülmektedir. Üç hâfız-ı kütüb, bir mücellit ve bir bevvâbdan meydana gelen bu kadroya dönemine göre oldukça tatmin edici bir ücret ödenmektedir. Birinci hâfız-ı kütübün 7,5, ikinci ve üçüncü hâfız-ı kütüblerin 3,75 kuruş olan aylık ücretleri devrin râyicine göre yapılan hesaplamada günlük 20 ve 10 akçeye tekabül etmektedir. XVII. yüzyılın ilk yarısında kurulan kütüphanelerdeki kitap mevcudu oldukça artmıştır.

Yorum yapın