İsrafil Kuralay: “Kültür Sanat, Ekonomi ile Beraber Gelişmeli”

İsrafil Kuralay:

“Kültür Sanat, Ekonomi ile Beraber Gelişmeli”

 

Elif Sönmezışık (Sanatalemi.net)

ESKADER’in düzenlediği Bâbıâli Sohbetleri’nde iş dünyası ile kültür sanat münasebetlerini anlatan İsrafil Kuralay, “Ekonomik büyümeyle kültür sanatın gelişimi doğru orantılı değil. Bu dengenin yakalanması gerekiyor.” dedi.

Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) her Perşembe Timaş Kitapkahve’de düzenlediği Bâbıâli Sohbetleri’nin bu haftaki konuşmacısı iş dünyasındaki aktif tutumu ile tanınan ve kültür sanat dünyamıza önemli katkılar sağlamış İsrafil Kuralay’dı. İnteraktif bir ortamda geçen ülkemizin güncel bir meselesi olan “İş Dünyası ve Kültür Sanat” başlıklı sohbeti, iş adamının yakın dostu gazeteci yazar Fahri Sarrafoğlu takdim etti. Kuralay’ın kendi kültür ve sanatı ile barışık olabilen girişimcilerimizin bu alana önemli katkı sağlayacağı vurgusunu yaptığı ve dinleyicilerin büyük bir dikkatle takip ettiği toplantıda adeta beyin fırtınası esti.

 

KÜLTÜR SANAT EMEKÇİSİ

Takdimi gerçekleştiren Fahri Sarrafoğlu, İsrafil Kuralay hakkındaki özgeçmiş bilgilerini aktararak Kuralay’ın bilhassa İstanbul bölgesinde kültür sanat organizasyonlarında bizzat yer aldığını belirtti. İsrafil Kuralay’ın başta İstanbul 2010 Kültür Başkenti çalışmaları esnasında üst düzey yöneticilik görevi aldığının da altını çizen Sarrafoğlu, MÜSİAD ve ÜTESAV Vakfı’ndaki aktif çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. İş dünyası ve kültür sanat ilişkilerinin ülkemiz bazında son derece önemli olduğunu kaydeden Sarrafoğlu, kültür hayatımıza olan hatırı sayılır ve unutulmaz katkılarından ötürü Kuralay’a ve ailesine teşekkürlerini sundu ve sohbeti zenginleştiren sorular yöneltti.

 

İŞ DÜNYASI SANATA SOĞUK BAKIYOR

Kültür sanat ve iş dünyası söyleminin günlük hayatla kıyaslandığında ironi taşıdığını anlatan İsrafil Kuralay, kültür sanatın hem bir iş alanı hem de iş adamlarımız için bir tüketim alanı olduğunu kaydetti. İş adamlarının ne kadar kültür sanat içinde olduğu sorusunun değişkenli cevapları olduğunu ifade eden Kuralay, kültür sanatın ifadelendirilmesi ve kıymetlendirilmesinde zorlanıldığını belirtti. İş perspektifinden ve ticari yönden kültür sanat meselesini algılamanın da yadırganmaması gerektiğini söyleyen İsrafil Kuralay sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kültür sanatın ekonomik boyutu iş dünyasında yeni bir alanı tanımlıyor. Böyle düşünmenin negatif algılanıyor, ancak kültür sanat ekonomisi diye bir kavram oluştuğu gerçeğini yadsıyamayız. Kitap, sinema, televizyon, gazete, reklam kültür ekonomisinin önemli parçalarıdır. Ama bunu iş dünyası kabullenmekte zorlanıyor. Bir iddianın peşinde olan, İslâm’ı yaşayan insanlarız. Bu durumda Peygamber Efendimizin ilimle ilgili tavsiyelerini de uygulamamız gerekir. Batı’daki gelişmeleri red etmek son derece yanlış bir tutum. Kültür sanat iş adamlarınca içinde bulunulması gereken, ekonomik olarak destek olunması, sponsor olunması gereken bir alandır.”

 

KÜLTÜRÜMÜZÜ YENİDEN KEŞFETMEK

Tarihî serüvenimize bakıldığında kendi öz kültürümüzü yaşarken kapitalizmin getirdiği yeni kültür algısını yaşamak gibi iki farklı kültürün hayatımızın içinde olduğunu vurgulayan İsrafil Kuralay, “Kurallarını ve tercihi kendimizin belirlediğimiz bir kültür alanımız vardı. Bu alanı kaybedince bir boşluk oluştu ve yeni nesil bu inisiyatiften habersiz kaldı. İslam ve geleneksel sanatlarımızı tam anlamıyla tanıyamadık. İnsanlarımız Batılı hayatları tercih edince kültür sanat da Batılı kodlarla geldi.” dedi. Batılı sanatların yükselen değer olarak algılanmasıyla birlikte iş dünyasından destek görebildiğini anlatan İsrafil Kuralay, bu durumda kendi sanatlarımızın ötekileştirildiğini hatta bir dönem yasakladığını söyleyerek 1950’lerden sonra yeni bir dünyayı, yabancılaştığımız kültürü keşfeder hale geldiğimizi bunun olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti. Kültür sanatın ekonomik değer olabilmesi için kişi başına düşen millî gelirin yirmi bin dolar civarında olması gerektiğine dair şahsî düşüncesini dinleyicilerle paylaşan Kuralay, dünya geneline bakıldığında böyle bir sonuç çıktığını ifade ederek şunları söyledi:

 

KOMPLEKSLİYİZ

“Devletler zannedildiğinin aksine kısa zamanda büyük işler yapabilir. Birlikte uğraştığımızda büyük hamleler kaydedebiliriz. Bilinçli olmadıkça kültür sanata ilgi gösteren bir toplum olabilmek için maddi yeterlilik de bir anlam taşımaz. Eğitimle kültür sanat tüketimi doğru orantılıdır. Biz Batı’nın kültürünü yaşamak iddiasında olduğumuz için kendimizle çelişiyoruz. Çayı bardaktan değil de fincandan içmek misalinden gidersek, burada kompleks taşıdığımız anlaşılır. Türk ve Müslüman olmak derdindeyken, Türklüğümüzü ve Müslümanlığımızı gizlemeye meylediyoruz. Yurt dışında bilhassa Türklerin yoğun olduğu Almanya’da bir iki tane kitabevi olması da bunun bir göstergesi. Batı kültürüne daha çok sahip çıkıyor. Öz kültürlerinin üzerine yeniyi bina ederek geliştiriyorlar. Biz büyük bir kopuş yaşadığımız için halen kimlik arayışındayız. Batılı değerlerle çatışmaktan da kendimizi alamıyoruz. Ancak son zamanlarda yerel yönetimler kültümüze ve sanatımıza sahip çıkmaya başladı. MÜSİAD’da iş adamlarının sahip çıkmasına dair birçok örnek var. Ancak ekonomik büyümeyle kültür sanatın gelişimi doğru orantılı değil. Ekonomi son derece hızlı büyürken, hatta bu büyümede başı çekerken kültür sanatın o oranda gelişememesi olumlu değil. Hâlâ sinema tiyatro edebiyat gibi alanların destekçisi çok az.”

 

HER GELİRDEN İNSAN İÇİN SANAT

Sanatın ekonomi ile ilişkisi olmasa da iş adamları tarafından desteklenmesi gerektiğini vurgulayan İsrafil Kuralay, bir sanatkârın kendi ürününü pazarlama konusunda herhangi bir uzmanlığı bulunmadığını, pazarlama işinin girişimcilerimiz tarafından üstlenilmesi gerektiğini belirtti. Ekonomik zenginliğe rağmen sanatçılarımızın gelir problemi yaşamasının son derece acı olduğunu söyleyen Kuralay, bu konuda girişimcilerimize büyük görev düştüğünü kaydetti. ESKADER Kurucu Başkanı edebiyatçı yazar Mehmet Nuri Yardım, yalnızca gelir seviyesi yüksek insanların sanatla iştigali olmasının yanlış bir kanaat olduğunu belirterek maddi imkânları düşük insanların da sanata teşvik edilmesinin kültürel bir zenginlik oluşturacağının altını çizdi. Sivil toplum kuruluşlarının her kesimden insan arasında sanatı yaygınlaştırmakta başarılı olduğunu ifade eden Yardım, bu kurumların desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Program sonunda Ahmet Yüter’in okuduğu aşrı şerifin ve İsrafil Kuralay’a özel kaleme aldığı manzum duayı okumasının ardından hâtıra fotoğrafları çekildi.

 

Yayın Tarihi: 25 Ekim 2014

2-İsrafil Kuralay sohbeti3-israfil Kuralay sohbeti5-İsrafil Kuralay sohbeti

Yorum yapın