Kanaviçenin verdiği ders

Yazan: Fahri Sarrafoğlu

Bizim mahallenin şakacı Hayriye Hanım, özlü sözlü konuşmayı sever. Geçtiğimiz günlerde onun Sultanahmet macerasını anlatmıştık… Hatırlarsanız torunu ile Selfi çeken kişilere laf atmıştı. Evet, bugün evinde sakin sakin oturmuş, bir şeyler yapıyordu.  Ama sanki karşısında biri varda onunla konuşuyor gibiydi. Hani dersiniz ki kulağında kulaklık varda cep telefonuyla biriyle konuşuyor ama hayır, bu telefon değildi. Bir taraftan eli işliyor, bir taraftan da önünde biri varmış gibi onunla konuşuyordu.

İçerden gelen sese dikkat çeken gelini içeri girdi ve i şaşırdı. Hayriye Hanımın elinde bir kasnak vardı. İki kasnak arasına gerilmiş bir etamin ve Hayriye Hanım elindeki iğneyi ha bire bu beze batırıp batırıp duruyordu.  Gelini, anne dedi, kiminle konuşuyorsun deminden beri? Yanında kimse yok ki, hayırdır

Hayriye Hanım, gelinine şöyle bir baktı, yok yok bildiğin gibi değil, bunamadım daha aklım başımda. Elimdeki kanaviçe ile konuşuyorum, deminden beri.

Anne niye konuşuyorsun ki, ne diyor sana da sen de ona cevap veriyorsun?

Hayriye Hanım, elindeki işi bırakmadan gelinine cevap verdi:

Bak kızım, bu bez parçasını iki kasnak arasına gerdik, iyice sıkıştırdık, sonra bununla yetinmedik ona ha bire iğne batırıyoruz, bir oraya bir buraya. O da bundan şikâyet ediyormuş. Canım yanıyor, niye beni sıkıştırdınız. Niye benim canımı yakıyorsunuz, ben ne yaptım size diyor?

Eee, dedi, gelini gülerek… Bayağı meraklanmıştı. Annesi buradan yine bir hikâye çıkartacaktı besbelli. Burada da bir mesaj vardı.

kanavice-desen-ve-ornekleri-99

Esi şu, bende ona diyorum ki, bak canım kanaviçe seni böyle sıkıştırdık ama amacımız sana işkence yapmak, ya da senin canını yakmak için değil. Yine sana ha bire bir orana bi burana iğne batırıp duruyoruz. Amacımı yine sana işkence yapmak değil. Her iğne batırışında sen değişiyorsun, eskiden sıradan biz bez parçasıydın. Şimdi her iğne batırılması ile iplik ile buluşuyorsun ve senin üzerine nakışlar geliyor.  Bitince herkes sana hayran kalacak. Tabii hem sana hayran kalacak hem de seni bu hale getiren ustana, sanatçıya el emeği veren kişiye minnetle bakacaklar. Ne kadar güzel kanaviçe işlemiş diye. Onun için sabret, sabret ve seni işleyen ustanı dinle. O seni padişah saraylarında, köşklerde senin ağırlanman için uğraşıyor.

Ve devam eti:  “ İşte sevgili gelinim, Allah C.C da bizim güzel bir kul olmamız için bizim üzerimizde böyle sanatını gösterir. Bizim tekâmül edip, olgun bir insan olmamız için ustaca bizi işler. Ama biz kullar ne yaparız, sızlanırız. Üff, püf yaparız. Off deriz. Daraldım deriz… Ama birazcık sabretsek, aslında O usta sanatçı aslında o kadar hünerli ki, o kadar güzelce bizi yaratmış ki bizi kendi ruhundan yaratmış… O zaman bize düşen de sanatçıya teslim olmak. Ama bunu kendi irademizle yapmak, sevgili kızım.

KISACA: Evet, sevgili dostlar,  Dünya hayatında zaman zaman üzülürüz değil mi, zaman zaman karamsarlığa düşeriz hatta o kadar ileri gideriz ki Allah’a sitem de ederiz, niye böyle yarattı beni, keşke şöyle keşke böyle olsaydım diye bilmeden Allaha isyan ederiz. Ama bakın kanaviçeye….Bitince ne kadar güzel oluyor, ne kadar harika eserler, güller, desenler çıkıyor ortaya. O zaman bize düşen de o güzel desenin ortaya çıkması için birazcık… Evet, evet bu geçici dünya için de birazcık sabredersek o Ustanın eseri üzerimizde tecelli eder… Hımm c anınız yandı mı o zaman bir dosta gidin, daha önce kanaviçe olmuş dostlarla görüşün hasbihal edin, c anınızın yanması inan geçer.

Bakara Suresi 153. Ayet: “Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir. “

Bakara 155 : “Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! “

Ali İmran Suresi:  142 “Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete girivereceğinizi mi sandınız? “

Nahl Suresi 127: “(Ey Peygamber!) Sabret! Sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan dolayı üzülme! Kurdukları tuzaklardan telaş edip sıkıntıya düşme!”

Yorum yapın