Nasıl iyi bir spiker olunur?

HABER7 – Fahri Sarrafoğlu’nun röportajı
BSF Akademi öğretim üyelerinden Nuriye Özen Toraman, ile sunuculuk mesleğinin perde arkasını sorduk ve bakın Özen, bizlere neler söyledi?

* Sizi tanıyabilir miyiz?
Amasya doğumluyum. En son İTÜ Türk musikisi devlet konservatuarından mezun oldum. Aslında müzik öğretmeniyim ama hiç yapmadım.1993 yılında İstanbul belediyesinin kurduğu BRT televizyonunda spiker-sunucu olarak mesleğe başladım. Sırasıyla uzun yıllar TGRT’de haber spikerliği ve program sunuculuğu, STV’de ise yeşil elma programının sunuculuğunu yaptım. Şu anda STV’nin kardeş kanalı Mehtap TV’de de hafta içi her gün canlı olarak yayınlanan günışığı programını sunmaktayım.

* Spikerlik zor bir meslek, sizce neden? Spikerliğin zorlukları nelerdir?

Spikerlik gerçekten de zor bir meslek. Son yıllarda algılandığı gibi sadece göze hitap etmek yetmiyor. Her şeyden önce Allah vergisi, yeterli ve kaliteli bir sesinizin olması gerekiyor. Daha sonra mutlaka diksiyon konusunda ciddi bir eğitimi, ehil kurum ve kişilerden almak şart. Mesleğin zorluklarından birisi de bilgi ve birikim açısından sürekli bir yenilenme içinde olma gerekliliği. Dünyadan bihaber bir spikerin mesleğini hakkıyla yapması mümkün değil.

*Günümüzde ses-fonetik-diksiyon gibi kurallara dikkat edilmeden sadece dış görünüş dikkate alınarak spikerlik yapanlar var bunlar hakkında esas kararı sizce seyirci verecek tabii ki ama.. Sizce bu spikerlik mesleğinin yanlış anlaşılmasına neden olmuyor mu?

Spikerlik artık ünlü olup çok para kazanmak için emek verilmeden yapılabilecek bir iş gibi algılanıyor. Belki bunu başarıyor gibi görünen isimler olsa da uzun vadeli bir başarı söz konusu olamaz. Ve bu isimler mesleğin saygınlığına gölge düşürdükleri gibi, özellikle gençlere ve çocuklara olumsuz örnek oluyorlar. Oysa her işin olduğu gibi, bu işin de bir vebali var.

*Spikerlik eğitimi alacak olan katılımcılara tavsiyeleriniz nelerdir?

Öncelikle kendilerini ve yeteneklerini objektif olarak değerlendirip bu işi yapmaya istekli olsalar bile yeterli olup olmadıklarına karar versinler. Sonrasında da sıkı bir eğitim sürecine hazırlasınlar kendilerini. Bu sadece 1 ay veya 1 yıllık bir eğitim değil. Tüm meslek yaşamı boyunca devam edecek bir eğitim.

*Spikerlik eğitimi sizce nasıl olmalı, neye dikkat edilmeli… Türkiye’de adeta adım başı spikerlik kursları var? Bunun bir standardı yok mu? Bu tür eğitimler sizce nasıl verilmeli?

Mesleğe talep artınca, kurs veren kurumların sayısı da arttı. Amaç sadece ticari kaygılar olunca da, boş vaatlerle, yetersiz ve sıradan bir eğitim alan ve spiker oldum diyen çok sayıda genç arkadaş meslekte kendilerine gelecek aramaya başladı. Tabiî ki sonuç hüsran. Bu kurslar seçilirken öncelikle kurumun referansları, eğitim verecek kişilerin mesleki deneyimleri çok önemli. Ayrıca kısa süreli kursların çok da faydasının olmadığı unutulmamalı.

*BSF Akademi ile ilgili olarak görüşleriniz nelerdir?

BSF Akademi her şeyden önce bu sektörde senelerce çalışmış, tecrübeleriyle kalıcı ve önemli işlere imza atmış insanların, büyük bir samimiyetle ve iyi niyetlerle oluşturduğu bir kurum. Bu başlı başına bir güven sebebi. Ayrıca eğitim kadrosundan da anlaşılacağı gibi sektöre yetişmiş eleman kazandıracak bilgi ve donanımda olan hocalardan işin teorisinin yanı sıra pratiğinin de kazanılıyor olması büyük şans.

*Türkiye’de spikerlik eğitimi, yeni bir meslek edinmek veya para kazanmak için alınıyor ama gerçekten evde, işte, toplumda güzel Türkçemizi doğru kullanmak isteyenler yok mu? Bunların sayısının artması için neler yapılmalı?

Güzel ve doğru konuşmak, kendini ifade edebilmenin en iyi yoludur. . Dili iyi ve doğru kullanmak için mutlaka spiker olmak gerekmiyor. Bu bir gereklilik aslında. Bunun yolu ise her şeyden önce çok okumaktan geçiyor. İlk pratikler ise ailede yapılıyor. Ailede düzgün konuşulup çok okunuyorsa, çocuk mutlaka doğru bir temel alarak yetişiyor. Güzel konuşma konusunda eksiklerini gidermek isteyenlere de mutlaka doğru seçilmiş bir kursu öneriyorum.

*Türkçeyi bozan şeylerin başında TV geliyor diyebilir miyiz? Argo sözcükler. Kelimeler.

TV sadece dili değil hayatı kirletiyor aslında. Senelerdir bunlar konuşuluyor olmasına rağmen hala aynı yanlışlar sürüyorsa, demek ki bizler bu yayınları izliyoruz yöneticiler de aynen devam ediyorlar. Kendi kendimize söylenmek yerine tepkimizi gösterirsek, ailece TV seyrederken seçici olabilirsek TV’nin olumsuz etkilerini nispeten engellemiş oluruz.“TV sadece dili değil hayatı kirletiyor aslında” diyen Nuriye Özen Toraman’a göre, “Senelerdir bunlar konuşuluyor olmasına rağmen hala aynı yanlışlar sürüyorsa, demek ki bizler bu yayınları izliyoruz yöneticiler de aynen devam ediyorlar”

 

Yorum yapın