Geçtiğimiz hafta içerisinde Eskişehir’e gittim. Şehre büyük yatırım yapan Cardin Mobilya’nın fabrika gezisine diğer gazeteci meslektaşlarımla birlikte iştirak ettim. Gerçekten firma şehre ekonomik anlamda büyük yatırım yapmış ve yapmaya da devam ediyor. Özellikle firmanın yakaladığı en büyük özellik “farklı olmak” ve “farkı fark ettirmek”. Bir işte başarılı olmak istiyor musunuz eğer bu işi başkaları da yapıyorsa kesinlikle farklı yakalamak zorundasınız… İşte Cardin firması bunu yapmış, yüzde yerli üretimli yola çıkmış, mobilyayı kutuya koyarak pazarlamış ve satış sonrası serviste vermiş… Evet, firma kurulalı 1 yıl olmuş ama şu anda Türkiye’nin birçok yerinde bayisi var hedef bayi sayısını bu yıl içinde 200’lerden 400’lere çıkartmak… Bir yıl içinde buraya gelmek hele kriz kiriz çığlıklarının atıldığı sıralarda hiçte kolay değil ama Cardin bunu başarmış…
Söz Eskişehir’den açıldı ve yine isterseniz Eskişehir’den devam edelim. Eskişehir’in Odunpazarı İlçesi var. İlçe Belediyesi çok güzel çalışıyor. Genç ve ufku geniş bir insan. Kendi tabiriyle uzak görüşlülük sahibi ve geniş bir vizyona sahip. Yani 2010’ları değil 2050’lileri düşünen bir başkan, politika değil devamlı proje üreten bir yönetici… Odunpazarı’nın en büyük sorunlarından biri alt yapı ki bunu büyük ölçüde halledilmiş. Ayrıca şu anda sayıları 200’ü geçen tarihi evler restore edilmiş artık büyük bir kısmı da otel veya lokanta olarak da hizmet vermeye başlamış. Turizm şirketleri de gezi listesine Odunpazarı İlçesini’de alıyorlar… Buraya kadar güzel… Ama Başkanının önünü kesen engeller var. Bunların en başında da tabii ki bürokrasi geliyor… İnsan neyden korkar diye sorduğumuzda ilk verilmesi gereken cevap bilmediğinden korkar… İşte bu kadar hızlı çalışan, geniş ufku olan insandan bazıları korkuyor çünkü değişimi istemeyen, ben yapmadım veya ben yapamıyorum başkası da yapmasın düşüncesine sahip olanlar var. Bu yüzünden şimdilik hizmetler gecikiyor ama sabırla, çalışmayla ve yapılanı halka yani kamuoyuna anlatmayla sanırım bu engellerde ortadan kalkacaktır.
Evet, gelelim esas konumuza efendim konu başlığımız Vefa. Vefa, sözlükte sözünde durmak, sözünü yerine getirmek, sözünü tutmak, borcu ödemek, dostluk ve sevginin gerektirdiği davranışlarda devamlı olmak manalarına geliyor. Bunun Eskişehir’le ne alakası var derseniz. Hele durun biraz anlatıyorum. Eskişehir deyince aklıma benim ilk önce Hasan Polatkan geldi değerli okurlarım. Kim olduğunu kısaca hatırlatmakta fayda var. Politikacı.1933’te Eskişehir Lisesi’ni, 1936’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi 1946’da Demokrat parti listesinden Eskişehir Milletvekili seçildi. 4 dönem milletvekilliği yaptı. Adnan Menderes’in kurduğu ilk hükümette Maliye Bakanı olarak görev aldı. 27 Mayıs’ta, Adnan Menderes ile birlikte Kütahya’da tutuklandı. Yüksek Adalet Divanı’nın idam hükmü 15/16 Eylül 1961’de İmralı Adası’nda uygulandı…
Buraya kadar tamam değil mi? Eskişehir’i gezdiren temsilci arkadaşımız diyor ki Hasan Polatkan ile ilgili Eskişehir’de Hasan Polatkan Bulvarı vardı. Şimdi onun adı değiştirildi. Atatürk Bulvarı oldu. Hasan Polatkan ismi başka bir caddeye verildi. Yani sizin anlayacağınız Eskişehir’de Hasan Polatkan adını taşıyan sadece bir cadde ismi var. İnternette araştırdım bir okul, cami veya hastane vb gibi acaba adı verilmiş diye buldum. Hah ya dedim bak şükürler olsun Hasan Polatkan Lisesi varmış… Aaa baktım ki oda Bakırköy’deymiş yani İstanbul’da. Bilmiyorum Eskişehir’de Hasan Polatkan adına başka bir ismi konmuş okul veya hizmet birimi var mı ama şu ana kadar yok sanırım. (Eğer varsa çok sevinirim, lütfen bildirin) Maliye Bakanlığı yapmış, devletine milletine hizmet yapmış böyle bir zata sanırım Vefamızı göstermemiz gerekiyor diye düşünüyorum.