YÖNETİCİLERE KÜÇÜK NASİHATLER

Kıymetli dostlar bugün köşemize birkaç nasihate yer vermek istiyorum… Yabancı birisi değil Evliya Çelebi’nin nasihatlerini okuyacağız hep birlikte…Sonra Nizamül Mülk ve son olarak da Yusuf Has Hacip’ten idarecilerimize küçük ama anlamlı nasihatlerden seçmeler aldım…İnşallah başta bu satırların yazarı olmak üzere hepimizin kulağına küpe olur…


Evliya Çelebi, 1640 yılında babasından habersiz Bursa’ya gider. Eve dönüşünde babası, ona birtakım öğütler verir. Bu parça “Seyahatname”den alınmıştır:

 

O gün, üzüntü içindeki evimize varıp babam ile annemin mübarek ellerinden öptüm, huzurlarında el bağlayıp durduğumda aziz babam:

-“Safa geldin, Bursa seyyahı! Safa geldin,” dedi.

Hâlbuki ne tarafa gittiğimden kimsenin haberi yoktu. Babama:

-“Sultanım, hakirin Bursa’da olduğunu nereden bildiniz?” dedim.

Buyurdular ki :

-“Sen, 1050 Muharrem’inin (Mayis 1640) Aşuresinde kaybolduğun mübarek gecede dua okudum. O gece rüyamda seni gördüm: Bursa’da Emir Sultan Hazretlerini ziyaretle seyahat rica edip ağlıyordun. O gece benden nice evliyalar rica edip seyahate gitmen için izin talep ettiler. Ben dahi o gece cümlenin rızasıyla sana izin verdim.” “Gel imdi oğul! Bundan sonra sana seyahat göründü. Allah mübarek eyleye! Ama sana bir nasihatim var.” Diye elimden yapışıp huzurunda diz çöktürdü, sağ eliyle sol kulağıma sıkıca yapışıp şu nasihatte bulundu:

 

-“Oğul! İyi adını keme takma ve keme arkadaş olma, zararını çekersin.

·        İleri yürü, geri kalma, alay bozma.

·        Tarla basma. Dost malına göz dikme. Koymadığın yere el uzatma.

·         İki kişi söyleşirken dinleme. Ekmekle tuz hakkını gözet. Davetsiz bir yere varma.

·        Sır sakla. Bir mecliste dinlediğin sözleri sakla. Evden eve söz taşıma. Kimseyi kınama, çekiştirme.

·         Haluk ol. Herkesle iyi geçin. Kimseye dil uzatma. Senden uluların önünden gitme.

·        İhtiyarlara hürmet et. Daima temiz ol. Haram ve yasak olan şeylere karşı perhizkâr ol.

·        Arkadaşlık ettiğin vezirlere, vükelaya, ayana ve kibarlara varıp, her an, dünya için bir şey ricasında olma ki, senden nefret etmesinler, sana soğuk davranmasınlar.

·        Eline giren malı israf etme. Kanaatle geçin. Sağlık ve hastalıkta lazım olur. Dünyalık akçayı yiyecek, içecek için muhafaza edip namerde muhtaç olma. Çünkü “Düşmana kalırsa kalsın, dosta muhtaç olma tek.” demişler.

 

Nizamülk’ten kısa tavsiyeler

·         Amiller (Yöneticiler), Vergi memurlarına, Allah Teâla’nın kullarından vergi ve öşürleri toplarken lütufla, iyi sözler söyleyerek, isteyerek iyi muamele yapmalarım ellerini daha ileriye götürmemelerini (rüşvet almamalarını) vasiyet etmelidir.

·        Padişahların (yöneticilerin) ordu ve halkın durumunun uzak veya yakından bizzat tetkik etmesi, ne olup bittiğini az veya çok bilmesi gerekir. Böyle yapmazsa hata ve gaflete düşer, halka hakaret ve zulmeder. Memlekette fesat ve adaletsizlik alır yürür. Bunu padişah bilir veya bilmez. Bilip de tedbirini alamasa onlar gibi zalimdir, çünkü zulme rıza göstermiştir. Bilmezse gafil, hakir ve cahildir, her iki halde de iyi değildir.

·        Terfi ettirilerek üst makamlara getirilenler buraya gelinceye kadar çok sıkıntı çekmişlerdir. Onların yaptığı bir hata ve yanılma açıkça cezalandırılırsa onların itibarları düşer ve böylece, yetiştirilmesi ve yükselmesi İçin verilen emekler bu ceza ile yok olur. En iyi olan, eğer bir kimse hata yapar, o an göz yumup, gizlice onu çağırarak bu işi böyle böyle yaptın, biz kendi yetiştirdiğimiz adamı aşağı indirmeyi ve atmayı istemeyiz, bu hatanı affediyoruz. Kendini hatalardan koru, böyle küstahlık ve hatalar yapma. Bilmiş ol ki tekrar edersen, elde ettiğin mevki ve haşmet elinden gidince, sebebi de kendin olursun, biz değil, demelidir…

Son söz’de Yusuf Has Hacib’ten

·          
Ölecek insanların hepsi zamana rehindir, vakit gelince, bak, bir adım bile atamaz. Senden önceki dünya beyleri de dünyayı bırakıp gittiler, işte mezarları, yatıyorlar.

·        Büyüklük ölüme karşı fayda etmedi, ölümden kaçan, kaçacak bir yer bulamadı.
Büyüklük ve şöhretle başın ne kadar göklere yükselirse yükselsin, sonunda girip yatacağın yer kara toprağın altıdır. Kim büyüklükten sarhoş olup kendini kaybederse, sonunda kara toprak altında bunun cezasını çeker.

·        Kötü teamül kurma, iyi kanun koy, ömrün iyi geçer ve saadet sana yâr olur.
İyi kanun yap, iyi kanun koy, kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken ölmüş demektir.

Yorum yapın