İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’de meteoroloji hizmetlerinde devlet tekeli olduğuna dikkat çekerek, üniversitelerin bile hava tahmin modeli kurup çalıştırılmasına izin verilmediğine değindi.
Dünya’da devlete ait Meteoroloji kurumlarının ana görevlerinin, Meteorolojik gözlem yapmak, hava tahmini ve uyarıları yapmak ve iklim veri bankaları kurup işletmek gibi üç temel görevi olduğunu hatırlatan Kadıoğlu, Türkiye’de ise özel sektörün küçük ücretler karşılığı her türlü isteği de Meteoroloji genel müdürlüğü tarafından karşılanmaya çalışıldığını söyledi.
Meteoroloji işleri Türkiye’de tümüyle özelleştirmese bile kısmen özelleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, aksi halde ülkemizdeMeteorolojik hizmet ve kalitesi dünya’nın daha çok gerisinde kalacağı uyarısında bulundu.
HAVANIN KENDİSİ DEĞİL İNSAN ÖNEMLİDİR
hava durumu verirken insan değil daha ziyade havanın kendisinin öne çıkması gerektiğinin altını çizen Kadıoğlu, Türkiye’de hava durumu programları hala tam olması gerektiği gibi değil diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “hava durumu programların tamamı konserve ve klasik bilgileri veriyor.
Yarın üç derece beş derece, yağdı yağmadı şeklinde bir hava durumunun pek bir anlamı yok. İnsanlar günün belli saatlerinde ölçülebilecek sıcaklıkları algılamak ve tüm gün boyunca ki etkisini anlamak zorunda. Hâlbuki insanlara yazın nemle beraber hissedecekleri yüksek sıcaklıkları, yarın nasıl giyinmesi gerektiğini, çiftçilere yarın ilaç atmanın ya da sulama yapmanın uygun olup olmadığı da söylenmeli.
Ayrıca insanlara yarın şu kadar derece olacak demekle beraber bugüne göre yarın 3–5 derece daha sıcak ya da daha soğuk olacak demek gerekir. hava durumu programları fırtına vb hava şartlarının yaşandığı zamanlarda Meteoroloji radarı ve Meteoroloji uydu görüntüleri eşliğinde havada olup biteni canlı olarak da verebilmeli.”
ÖNEMLİ OLAN HİZMETTE KALİTEYİ ARTIRMAKTIR
Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Sıtkı Erduran, Meteroloji hizmetinin özelleştirilmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada önemli olanın hizmette kalite olduğunu dile getirerek, sırf özelleştirmek için özelleştirilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Erduran, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Meteoroloji, uygulamada beş farklı yatay ölçek kullanılarak fayda üretilen bilim dalıdır. Mikro Meteoroloji 0,5 cm. den 150–200 m. Ye kadar atmosferik sınır tabaka problemleri ile uğraşır. Klimatoloji, zirai ve tarımsal faaliyetler için hizmet üretir.
Meso Meteoroloji, üçuşlar vs. Sinoptik Meteoroloji 10000Km. 50000Km. yatay ölçek kullanır. Hava öngörüleri vs. Planetery öçeği, uzay çakışmaları vs. Acaba MGM bunların hangisini özelleştirecek?
Özelleştirme denilince eğer; hizmette kaliteyi artırmak, maliyeti azaltmak ve böylece faydayı artırmak gibi bir niyet varsa sadece MGM için değil diğer Kurum ve kuruluşlar için de şunu söyleriz: Rekabet piyasası kuralları bellidir. Devlet elindekileri üçüncü şahıslara satacağına, onlara bu alanlarda faaliyet hakkını versin, kendisi de rekabet unsuru olarak piyasada bulunsun.”